Daha geçen gün 4. bölümü izledim dediğim ve hayran olarak bir yazı yazdığım True Detective'i maalesef bitirdik. Baştan ısınması zor gelecek gibi gelse de, her bölümde merakınızı arttıran ve temposu yükselen bir seri. Matthew McConaughey rolünde devleşmiş, zaten Woody Harrelson'ı da biliyoruz, ikisi de diziye çok uyan oyuncular olduklarını kanıtlarcasına her bölümde daha da bir iyi oynuyorlar.
Breaking Bad'i izlerken bir daha bu kadar kaliteli dizi gelmez diyordum, şimdi True Detective çıtayı daha da yükseltti. İkinci sezonda Bradd Pitt'in olacağına dair dedikodular var. Acele etmesinler, efsane bir dizi olmuş, 2. sezonu çekeceğiz diye bu büyüyü bozmasınlar.
Aşağıda bir kaç takıldığım noktada notlarım var ama dikkat SPOILER içerir.
Son uyarı
SPOILER SPOILER SPOILER
1-Ben asıl katilin daha akıllı bir tip olacağını düşünmüştüm, bildiğin deli redneck çıktı, yüzünü bile sakınmadan ortalıkta gezen, hiçbir önlem almadan evinde yaşayan bir tip. Ben daha gizemli ve karizmatik bir tip hayal ettim tüm dizi boyunca.
2-Marty'nin detektifliği bırakasının sebebi olarak anlattığı hikaye biraz fazla uç ve anlamsız geldi. Tamam artık ceset, ölüm görmek istemiyor olabilir, ama "bir bebeğin, kafası iyi bir keş tarafından mikrodalgaya konulması" hikayesi biraz fazla zorlama ve uç geldi bana. Ayrıca olayı yaşadığı anı göstermelerine de gerek yoktu, sadece mikrodalga fırını dışarıdan gösterseler ve hikayeyi anlatsa yeterdi. Ama bana göre hala daha anlamlı bir sebeple dedektifliği bıraksa kurguya daha iyi giderdi gibi geliyor.
Daha önceki yazımda da belirttiğim üzere, diyaloglar gerçekten çok başarılı, bu diziyi CSI Miami gibi ışıl ışıl hijyenik ortamlarda cinayetleri inceleyen, iyi giyimli, yakışıklı, güzel detektiflerin olduğu dizilerdeki beklentiniz ile izlerseniz, büyük hüsrana uğrarsınız. Ama gerçekçi, sizi sarsacak ve her bölümde temposu artacak bir dizi istiyorsanız, True Detective'den başka seçiminiz yok:)