festival etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
festival etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Haziran 2015 Perşembe

Trojan Horse Was A Unicorn - (THU) 2014

Beni ve Hesionka'yı görebildiniz mi:)?


Uzun süre önce hazırladığım bu yazıyı yayınlamadığımı farkettim...

"THU'da süper starlar, VIP'ler yoktur, buradaki herkes paylaşmak ve konuşmak için burada, yardım
etmek için! 18'den 81'e uzanan bir yaş skalası ile THU'nun gerçek ve tek amacı sanat ve sanatçıdır. Biz
bir kabileyiz".

THU 2014, geçen sene etkinliğin baş elçisi seçilen efsane isim Scott Ross'un bu sözleri ile açıldı. Geçen
seneki sponsor talihsizlikleri ve ufak aksaklıklara rağmen katılma şansı yakalamış olan(benim gibi)
herkesi büyülemişti. Çünkü bu etkinlik/festivali diğerlerinden ayıran en büyük özellik, sadece asla
karşılaşma fırsatı bulamayacağınız ve hayran olduğunuz insanların konuşmalarını, canlı
performanslarını izleyip evinize döndüğünüz bir etkinlik olmaması. Tam tersine, sanatçılarla ve
katılımcılarla konuşmanızı, fikirlerinizi paylaşmanızı, onlardan öğrenmenizi teşvik eden ve sağlayan bir
etkinlik. Tüm konuşmacılar ki bunların hepsi yaptıkları işlerde profesyonel olan ve internette işlerini
görüp hayran olduğunuz kişiler, kendileri ile iletişime geçmeniz, boş yakaladıkça soru sormanız
konusunda sizi sürekli motive ediyorlar. Belki duvarınızı süsleyen bir konsept tasarım posterinin çizeri
orada. Yanına gidip konuşabilir, portfolyonuzu gösterebilir ve tecrübelerinden yararlanabilirsiniz.
Benzer diğer etkinliklerde ise sadece konuşmacıyı dinler ve öğrendiğinizle kalırsınız.

Bu seneki etkinlik bir öncekini sayıca katlayarak geçti ve tam 45 ülkeden 600 katılımcıya, yine
Portekiz'in Troia şehrinde kucak açtı. Türkiyeden de katılımcı olarak 4 kişiydik. Geçen seneyi ikiye
katlamışız ama insan daha çok kişi olsun istiyor.

THU'nun bir diğer amacı da sanatçıların sektörde karşılaştığı sorunları anlamak ve çözümler üretmek.
4 gün süren etkinlikte ciddi bir bilgi bombardımanına tutuluyorsunuz, ama sektörde bulunmak
isteyen katılımcılar, zaten bu işin içinde bulunanların sorunlarını ve buna getirdikleri çözümleri
görerek kendilerine çizecekleri yolda nelerden kaçınmaları gerekeceğini veya da planlarında ne gibi
değişiklikler yapmaları gerekebileceğini görüyorlar.

Bu senenin dev ismi Syd Mead'di. 1933 doğumlu Amerikalı sanatçıyı, Blade Runner, Alien, Tron gibi
filmlerdeki tasarımlarından tanıyoruz. Kendisi gerçekten bir efsane, şu anda dijital resim sanatçılarının
Photoshop ile yaptıklarını, o döneminde guaj boya ile yapıyordu. Bu sene etkinliğe yeni eklenen
"Fireside Chat", (bir nevi şömine başı muhabbeti) bölümünde, kendisini ve Scott Ross'u dinlemek
inanılmaz bilgilendirici ve eğlenceliydi.

Syd Mead dışında yine endüstrinin tanınmış isimleri ve firmaları oradaydı. Örnek vermek gerekirse
Pixomondo(Game of Thrones Efektlerini ve CGI sahneleri) - Jan Fiedler, Blur Studio(The girl with the
dragon tattoo, Elder Scrolls Online, Star Wars the old republic , Star Wars the force unleashed, Farcry
3, Fable 3, Mass Effect 2, Halowars, Dante`s Inferno) - Alessandro Baldasseroni, Pixar - Andrew
Schmidt, ILM - Christian Alzmann, Rockstar North - Ian Macque, Blizzard - Mathias Verhasselt. İsimler
tanıdık gelmese bile internette arattığınızda ve işlerini gördüğünüzde hayran olacağınıza veya da bir
yerlerden hatırlayacağınıza eminim.

Önümüzdeki sene için yakın arkadaş olduğum etkinlik organizatörüne çeşitli Türk konuçmacı adayı
olabilecek isimler de verdim, umarım olur da gururla onları da izleriz.

Konuşmalar ve canlı performanslar dışında, canlı çizim etkinliği (Enndie, Henika, Mendacia, Plum
Suicide Girls'ün mankenlik yaptığı bir etkinlik;), Art Battle(verilen konu hakkında 10'ar kişilik takımlar
halinde en beğenilecek çizimi çıkartmaya çalışmaya yönelik bir yarışma), daha önce belirttiğim
Fireside Chat, Portfolyo incelemeleri, Rehberlik çalışması(sevdiğiniz sanatçılardan sektör hakkında
birebir aldığınız dersler), işe alma toplantıları(Hayranı olduğunuz film veya oyunları yapan firmalara
portfolyonuzu gösterip şansınızı denemenize imkan veren toplantılar) ve workshoplar.

Dört gün gerçekten de dolu dolu geçiyor. Sabah en erken 08:00 en geç 10:00 da başlayıp, gece
00:00'a kadar süren ve sonra parti verilen bir etkinlik.

Önümüzdeki sene etkinlik için sadece 500 kişilik yer olacağı söyleniyor. Henüz kesin bilgi yok ama yine
Portekiz - Troia'da olma ihtimali yüksek. Bizim için daha önemli bir bilgi de, önümüzdeki sene oyun
sektöründe çalışan sanatçılara daha çok yer vereceklerini söylemeleri. İlk biletler daha uygun fiyatlı
oluyor ve çabuk tükeniyor. Bu etkinliği mutlaka radarınıza alın. Eylül ayındaki kısa haberde
belirttiğimiz gibi, sanatçıyı hacı yapan bir etkinlik ve oyun, film, vfx sektörlerine ilgi duyan ve bu
sektörlerde çalışmak isteyen/hobi olarak uygulayan kişiler için biçilmez kaftan. Scott Ross'un dediği
gibi "THU, Burning Man ve TED'in birleşimi gibi bir etkinlik". Kaçırmayın derim


2013, etkinliğin ilk senesi ile bilgi için http://2013.trojan-unicorn.com/

Festival ilgili rakamlar

4 gün
35 konuşmacı
45 farklı ülkeden 600 katılımcı
4 Suicide Girl
6 sektöre katacağı insanları arayan firma
9 farklı etkinlik
4 Türk katılımcı

Troia Lizbon'un güneyinde, arabayla veya feribotla ulaşabileceğiniz bir yarımada. Plajları ile ünlü ve genelde
yaz aylarında daha kalabalık. Etkinlik Eylül ayında olsa da mayosunu getirmiş olanlar yüzmeyi ihmal
etmiyor.

THU rütbeleri

Konuşmacılar Knight
Organizatörler Soldier
Katılımcılar ise Warrior olarak farklı isimlikler takıyor

15 Kasım 2013 Cuma

Trojan Horse was a Unicorn - 2013

Bu festivalin haberini aldığım anda ilk düşüncem, kesin Amerika'dadır oldu, ama sitesine girip Portekiz'de olduğunu görünce, acaba olur mu? Gidebilir miyim diye heyecanlandım. Sonra bilet fiyatlarını görünce ki, en ucuz bilet olan öğrenci bileti bile 250€, erken alanlar için 350€, sonlara kalan benim gibiler için 600€, bu maceradan vazgeçtim. Sonra bir gün hiç ümit etmeden 3DTotal sitesinin çekilişine katıldım. Sadece email atmanız yeterliydi. 3 gün sonra kazanan 5 şanslı kişiden biri olduğuma dair bir email aldım.

Hayatımda ilk defa böyle değerli bir şey kazanmış oldum. Bundan sonrası bir şanslı, bir şanssız duruma düşmemle devam etti.

Kazandığım bilet sadece festivalin biletiydi ve konaklama, uçak bana aitti. Ama şansıma o hafta iş için İtalya'ya gitmem gerekiyordu ve İtalya'dan Portekize geçmek, Türkiye'den Portekize gitmeye göre çok daha uyguna denk geliyordu. Tam ara uçuş için uçak biletimi alırken seyahatin iptal olduğunu öğrendim. Moralim bozuk bir şekilde 2 gün dolandıktan sonra seyahatin yapılacağını öğrendim ve şansım geri döndü. Aynı anda yaşadığım bir şanssızlık ise festivalin ilk iki günü İtalya'da olmak zorunda olmamdı. Her neyse bunu bir şanssızlık olarak görmektense, en azından 2 gün festivale katılabileceğimi düşünerek tüm organizasyonlarımı yaptım. Nasıl gidilir?(Nereden otel, uçak bulunur gibi konuları merak edenler olursa bana email atabilir.)

Trojan Horse was a Unicorn - 2013, oyun, özel efekt, animasyon ve oyun konularında, ilk defa düzenlenen bir etkinlik. Festival Portekiz'in Troia bölgesindeki Blue&Green Troia Design Hotel'de yapıldı



Troia bölgesi, Setubal'den feribot veya katamaran ile ulaşılabilen bir yarımada. Genelde turistlerin tercih ettiği pahalı bir bölge. Çok çok güzel bir plajı var.

Festivalin konuşmacıları ve anlattıkları o kadar güzeldi ki, mekanın güzelliğinden çok festivale odaklandım. 25 konuşmacıdan aşağıdakileri dinleme ve anlattıkları dersleri izleme fırsatım oldu. Bunun dışında bir çok değerli başka konuşmacı da vardı.

1- Aaron Mcbride - (ILM); Avengers, Iron Man, Karayip Korsanları, Star Wars'un konsept tasarımcısı desem yeterli herhalde


2- Afonso Salcedo - (Sutro Studios); Şimdiki firması pek tanıdık gelmese de önceden Pixar ve Dreamworks'de render mühendisi olarak çalışmış. Çalıştığı filmler arasında Ratatouille, Wall-E, Up, Toy Story 3 and Cars 2 bulunuyor



3- Alexis Wajsbrot - (Framestore); Iron Man 3 filminde CG Supervisorlık yapmış özel efekt uzmanı

4- Andrew Schmidt - (Pixar); 20 yıllık deneyime sahip, The Prince of Egypt, The Iron Giant, Wall-E, Ratatouille, Up, Toy Story 3, Brave filmlerinin animatörü


5- Loic Zimmerman - (Luma Pictures); O hayran olduğumuz Heavy Rain karakterlerinin tasarımcılarından

6- Marc Simonetti; Terry Pratchett'ın Discworld'ü, George R.R. Martin'in A Song of Ice and Fire ve HP Lovecraft'ın Cthulhu'su için illüstrasyonlar çizmiş bir konsept tasarımcısı. Ayrıca Wizards of the Coast, EA, Ubisoft, Activision, gibi firmalar için de çalışmalar yapıyor.


7- Martin L’heureux - (Crytek); Ryse: Son of Rome. oyununun baş animatörü ve direktörü. En bilinen çalışmaları arasında Man in Black II, Star Wars Ep.I ve The Polar Express bulunmakta. Çok komik ve inanılmaz yetenekli bir insan.

8- Raphael Lacoste - (Ubisoft); Assassin’s Creed sanat yönetmeni. Verdiği seminer sırasında Ubisoft'un yeni projelerine konu olabilecek bazı çizimler gösterdi ama maalesef fotoğraf çekmek yasaktı.

9- Vitor Hugo - 2013 başlarında Street Fighter III - Fuurinkazan adlı fan yapımı filmi ile internette bayağı bir sansasyon yaratan illüstratör ve 3D animatör.



10- Jana Schirmer - Deviantart'ın meşhurlarından janaschi nikli sanatçı



11-Geoffrey Ernault - Henüz 22 yaşında olmasına rağmen yeteneği ile hayran bırakan bir dijital konsept sanatçısı.

Festival saat 10:00'da başlayıp kısa aralıklarla ve sadece 1 saatlik öğle yemeği arası ile akşam 22:00'ye kadar sürüyordu. 22:00'de yenilen akşam yemeği sonrası da etkinlik iki gruba ayrılan 20 kişinin, belirli bir konu üzerinde 1 saat içerisinde en güzel çizimi çıkartmaya çalıştığı "Art battle" ile devam ediyordu. 



Bunların yanında okulların tanıtımları, bazı firmalara bire bir portfolyonuzu gösterebileceğiniz oturumlar, bazılarınızın yakından tanıyacağı Suicide Girls ekibinden Plum ve Katherine'in modellik yaptığı çizim seansları gibi yan etkinlikler de oldu. (Yakından bakınca bir özelliği olmayan alternatif kızlar işte, ama photoshop ve makyaj neler yaratıyor)

Sadece internetten tanıdığınız ve hayranlık duyduğunuz müthiş filmlerin, oyunları, animasyonların arkasındaki insanlarla bire bir muhabbet etmek gerçekten çok güzeldi. Konuşmacıların hepsi de inanılmaz ilgili ve arkadaş canlısıydı. Her konuşmayı ve dersi inanılmaz bir ilgi ve heyecanla izledim. Arada benim ait olduğum dünya bu ama ben ne iş yapıyorum diyerek hüzünlendim. Hobi olarak da olsa bu işlerle uğraşmaya devam edeceğime dair kendime söz verdim.

Nasıl bir yol izlenmeli sorusuna konuşmacıların verdiği ortak cevap, internetin bilgi açısından zenginliği ve tabi ki de azimle istenen doğrultuda çalışılması yönündeydi. Bir çoğu bu işe başladıklarında şimdiki bilgi paylaşımı gibi bir imkana sahip değilmiş ve bilgiye ulaşma konusunda çok zorlanmış. Ama şimdi oldukları yer, tam da olmak istedikleri yer.

Festivale 12 ülkeden 240 kişi katıldı, Türkiye'den benim dışımda sadece bir kişinin daha olması da üzücü mü yoksa en azından 2 kişinin orada olması sevindirici mi bilemedim. Seneye bir daha düzenlenmesi için söz alınan bu festivali takipte olun ve bence konu ile ilgiliyseniz kesinlikle kaçırmayın derim.(Ben bu yazıyı yazana kadar 2.'sinin haberi de çıktı, 2014 Eylül ayında yine Portekiz'de yapılacak olan etkinliği kaçırmayın derim)


























Sol en önde beyaz tshirt'lü benim:)

22 Haziran 2009 Pazartesi

Festival Kandırmacası

Ya şu Optimus Alive!09 festivalini görünce Rock'n Coke çok traş geldi, kandırılmış hissettim kendimi.

Adamların festivalinde çıkan gruplara bak Metallica, Slipknot, Machine Head, Lamb of God, Prodigy, Placebo, Chris Cornell. Bunlar sadece baba grup listesinden bir kaç isim, bunun yanında bir çok başka grup da çıkıyor.

Bu gruplardan Türkiye'ye gelenler var biliyorum ama festival için değil, bireysel olarak geliyorlar ve hepsine ayrı ayrı bilet parası bayılmak zorunda kalıyoruz.

Gelgelelim Rock'n Coke 'a, o çok övündüğümüz festivale. İlk gün, baba gruplar olarak sayılabilecek N.I.N ve Prodigy var, 2. gün Linkin Park. Eee bi sürü para veriyoruz bu mudur yani? Ne zaman şöyle sağlam grupları bir arada görebileceğimiz bir festival olacak acaba.

 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...