26 Haziran 2009 Cuma

Elveda Jacko...



Sabah işe geldiğimde merdivenlerden çıkarken Hesionka aradı, "Hayko Cepkin ölmüş" dedi. Üzüldüm birden çok gençti yazık filan dedim içimden. Yukarı çıkınca "Ya Hayko Cepkin ölmüş" dedim bir arkadaşa. O da,"Yapma yaa, Michael Jackson da ölmüş dedi". O anda telefonda haberi yanlış duyduğumu anladım. Hayko'ya sevindim ama bir anda içime bir hüzün çöktü. Michael Jackson, her ne kadar en son ne zaman bir şarkısını dinlediğimi hatırlamasam bile, çocukluğumda büyük yeri olan bir sanatçıydı.

Ne zaman yeni bir klibi çıksa, babam ben ağabeyim televizyonun karşısına toplanır, bu sefer nasıl bir fantastik klip ve şarkı yapmış acaba diye heyecanla beklerdik.

Hiç unutmadığım bir anı da, bir gün ağabeyim ve ben ilkokuldayken, babam içeriden seslenip Michael'in yeni klibinin yayınlanacağını heyecanla duyurmuştu. Hemen koşarak televizyonun karşısına toplandık. Ama o kadar küçükmüşüz ki, Michael kurt adama dönüşünce korkudan ne yapacağımızı bilemeyip, ağabeyimle diğer odaya kendimizi zor atmıştık.

Az önce buraya koyacak bir resim aramak için google'ın resimler kategorisine baktım. Yüzü ile ne kadar çok dalga geçen resim var. Michael'in kendi kendine yaptıkları çok kötü ama yine de bu kadar çok dalga geçilmesi beni üzdü.

Milyonlarca insanı eğlendirmiş, hayranlık uyandırmış bir kişi olarak, şu anda huzurlu bir yerde olduğuna eminim. Elvada Jacko...Bulutların üzerinde Moonwalk'a devam ediyorsundur eminim:)

24 Haziran 2009 Çarşamba

Gerçek boyutlarda Gundam!!!

Hastasıyım Japonların, adamlar üşenmemiş gerçek boyutlarda(18m!!!) bir Gundam maketi yapmışlar, hem de hareket ediyor:D



Yeni Deviantart Hesabı ve dijital boyama denemesi.

Bu ara dijital boyamaya merak saldım. Umarım uzun süreli bir merak olur, genelde birçok konuda maymun iştahlı davranıyorum ve tembel dötümü kaldırmıyorum. Ama bu sefer kararlıyım, güzel birşeyler çıkardıkça insan daha bir hevesleniyor.

Eski deviantart hesabım biraz karman çorman kaldığı için, dijital boyama ile yaptıklarımı yeni hesabıma yükleyeceğim. Yeni hesabıma buradan ulaşabilirsiniz.

İlk denemem realistik bir elma yapmaya çalışmak oldu. Umarım beğenirsiniz.

Resmin üzerine tıklayarak, deviantart'dan daha detaylı olarak inceleyebilirsiniz.

23 Haziran 2009 Salı

Papercraft ve Wowpapercraft

O dönemleri hatırlayanlar bilir, eskiden gazeteler kartondan maketler verirdi, evler arabalar falan filan. Bu maketlerin verildiği haftasonlarını iple çekerdim. Bu uğraşa kısaca papercraft deniyor.

Bir aralar internette World of Warcraft ile ilgili olanlarını gördüm ve gözlerime inanamadım, muhteşem işler çıkartmışlar ve kendi boylarında papercraftları bile yapmayı becermiş insanlar var. Hemen Hesionka'ya bizde yapsak ya bunlardan dedim, dedim ama o an için laf olarak kalmıştı.

Geçen Hesionka elinde A3'lere basılmış WOW papercraftları ile geldi. Benden daha sabırlı olduğu için hemen oyunda bulunan bir sandık ve meeting stone yaptı.



Doğumgünümde hediye gelen Drenai Mage ile bu papercraftlar çok uyumlu durdu. Bir sonraki hedef Frostmourne'u yapmak. Gerçek boyutlarında olacağı için bayağı uğraştıracak gibi gözüküyor.



Kolay bir hobi olduğu söylenemez, sabırlı olmak gerekiyor fakat sonuçları gerçekten çok hoş duruyor.

World of Warcraft ile ilgili olanlardan yapmak isteyenler için

http://wowpapercraft.blogspot.com/ adresi güzel bir kaynak. Ayrıca burada diğer papercraft sitelerine linkler mevcut.

22 Haziran 2009 Pazartesi

Festival Kandırmacası

Ya şu Optimus Alive!09 festivalini görünce Rock'n Coke çok traş geldi, kandırılmış hissettim kendimi.

Adamların festivalinde çıkan gruplara bak Metallica, Slipknot, Machine Head, Lamb of God, Prodigy, Placebo, Chris Cornell. Bunlar sadece baba grup listesinden bir kaç isim, bunun yanında bir çok başka grup da çıkıyor.

Bu gruplardan Türkiye'ye gelenler var biliyorum ama festival için değil, bireysel olarak geliyorlar ve hepsine ayrı ayrı bilet parası bayılmak zorunda kalıyoruz.

Gelgelelim Rock'n Coke 'a, o çok övündüğümüz festivale. İlk gün, baba gruplar olarak sayılabilecek N.I.N ve Prodigy var, 2. gün Linkin Park. Eee bi sürü para veriyoruz bu mudur yani? Ne zaman şöyle sağlam grupları bir arada görebileceğimiz bir festival olacak acaba.

Babalar Günü

Bu günün bu kadar buruk geçeceği ve ne kadar önemli olduğu babam hayattayken aklıma asla gelmezdi. Bu sene de her sene olduğu gibi babama bir hediye alıp, yanına gitmeyi ve onu kutlamayı istedim, ama malesef geçen sene 14 Temmuz'dan beri aramızda değil.

Tek tesellim hastalığı boyunca çektiği acıların son bulmuş olması ve şu anda huzur içinde olduğuna olan inancım...Babalar günün kutlu olsun babacığım.

Babanızın değerini hayattayken bilin, anneler kadar onların da üzerinizdeki emeği tartışılmaz.

17 Haziran 2009 Çarşamba

Wacom - "Bring your vision to life" yarışma sonucu

Geçen gün bahsettiğim yarışmanın sonuçları açıklandı. Şuradan görebilirsiniz.

Daha dün 1. olanın resmini wallpaper yapmıştım, bugün 1. olduğunu öğrendim. Sanattan anlıyorum oğlum.

16 Haziran 2009 Salı

666 unique views

Burzum gibi adamım ha, google analytics'den yine blogumla ilgili istatistiklere bakıyordum, karşıma şu sonuç çıktı.

Eve gidince atmosferik Death müzik yapayım bari biraz. Dur bakiyim... sözlerde geldi aklıma mır..mır.....hah!...darknAaaasSSsssss and haAaatred of dAaaaark foresSstsss, the Oooold swordssss of hatred and raAaaaain in the skyyyYyyUUAHhhhhh.

Mountain Dew - World Of Warcraft

Avrupa'da ve ülkemizde pek bilinmeyen, fakat USA'de ve kuzey Amerika'da çok tutulan Mountain Dew içecek markası, World Of Warcraft temalı 2 yeni ürün çıkardı. Reklam filmi de bayağı eğlenceli.

15 Haziran 2009 Pazartesi

Disko topunu icat eden adam, utanmadın değil mi hiç.



Düğün dedim demin aklıma geldi, ya bu disko topu ve kırmızı, sarı, mavi, yeşil ışıklı disko ve düğün attraksiyonundan ne zaman kurtulacağız? Ben mecbur muyum her düğünde Emrah'ı ve filmlerini düşünmeye, ne zaman bitecek bu olay.

Takmayın şu topu renkli ışıkları, lazer yapın duman yapın ama ondan takmayın kardeşim Allah'ın adını verdim bak.

Senelerce hiç mi sıkılınmaz, yetti artık denmez. Nerede eğlence dans, verirler disko topunu, 3-4 renkli ışığı, döner bunlar fütursuzca, düğüne getirme dediğin halde getirilmiş çocukların eğlencesi olurlar. Sahnede balon tekmelerken onun altında saçma figürlerle dans ederler.

Acaba bilinçaltımdaki, "Eyvah, zorla oynamaya kaldıracaklar" düşüncesi ile ilintilediğim objelermi bunlar... Yok lan, direk sevmiyorum.

Buralar bööööyle bostandı bee.

Çocukluğumun çok büyük bir kısmı İzmit/Değirmendere' de geçti. İlkokuldan, orta 2. sınıfa kadar İzmit Özel Seymen Koleji'nde okumuştum. İstanbul'a 1992 senesinde taşındık. Yani okulumu ve çevresini görmeyeli 17 sene geçmiş.

Haftasonu kuzen evleniyordu ve düğün İzmit'teydi. Düğünün yapılacağı otele geldiğimizde, otelin hemen karşısında bir bina ve girişinde de Özel Seymen Koleji yazdığını gördüm. "Hananı hone!?"nidaları ile binaya bakakaldım. Hemen oranın yerlilerine bu okulun benim hatırladığım, senelerce okuduğum okul olup olmadığını sordum. Öyleydi... inanamadım. Uzun bir süre milleti "Ya burası varya, tarlaydı tarla, şu sitelerin olduğu yerde yemekhane vardı bilmemne vardı" diye anlata anlata baydım. Sonra baktım aldığım tepkiler "hı hıı tabi eh değişiyor filan" olunca neyse dedim, hayretimi kendime sakliyim, öncesine bilmeyene enteresan gelmez tabi.

Okuldan hatırlayabildiğim tek şey futbol sahasıydı, o duruyordu. Onun dışında çevresinden geçen otoban, siteler, otogar filan sanki başka bir şehirde başka bir yerdeydim. Yemekhane, ilkokul ve ortaokul/lisenin ayrı ayrı binaları, kapalı spor salonundan sadece tek bir bina ve futbol sahası kalmıştı.

Neyse sıkıldım şimdi, heyecanlı anlatamadım. Bunu okuyanlar da " Eh değişiyor heryer, çok bina yapıldı" dan fazla birşey demiyordur normal olarak. Öyle işte, 17 senede bu kadar değişim peh peh peh dedirtiyor. Sabah MSN'de o okulda beraber okuduğum bir arkadaşa rastladım da neyseki o biraz anladı "vay anasını, olm neler olmuş" filan dedi rahatladım.

12 Haziran 2009 Cuma

The Bounty

The Bounty filmini bilen kaç kişi var?Filmde Anthony Hopkins ve Mel Gibson başrollerde. Bunun yanında diğer bir çok ünlü oyuncuyu da yan rollerde görme şansınız var(Daniel Day Lewis, Liam Neeson)

Bu filmi sevmemdeki sebeplerden en önemlisi, Anthony Hopkins'in delirme, çileden çıkma sahneleri:D. Birisi sağolsun hepsini toparlamış youtube'a koymuş. İzleye izleye replikleri ezberledim.

Wacom - "Bring your vision to life" Yarışması

Wacom'un düzenlediği yarışmanın konusu "Good vs. Evil"
Buraya tıklayarak katılımcıların işlerini görebilirsiniz. Çok başarılı çalışmalar çıkmış ortaya. Ne çok sanata yatkın ve yetenekli insan var şu dünyada. İyikide varlar.


Şarkının sahibi geldi, adam geldi kaçın.

Sabah işe giderken radyoyu açtığımda direk karşıma tanıdık bir tını çıkınca sevindim, Radiohead'den Street Spirit(Fade out) şarkısı çalıyordu. Ama 2 saniye sonra "Bu ne oğlumm?" dedim istemsizce. Çünkü çalan, şarkının saçma sapan duptısduptısduptıs remix haliydi.

Ya DJ olmaya özenmiş tırt insan, başka şarkı mı yoktu da bu güzelim bunalım şarkıyı duptısa çevirdin. Olacak iş mi?Thom Yorke sakin adamdır ama tersi pistir. Hadi o birşey yapmadı, bu sefer ben döverim seni ıslak odunla. Oğlum aklın varsa kaç. Power Fm seni de kınıyorum bu konuda.

Thom abi zaten hisli insan, remixi duyunca bak ne hale geldi.



Bu arada az önce öğrendim ki Air France faciasından uçağa binmeyerek kurtulan kadın, trafik kazasında ölmüş. Aynı Final Destination filmindeki gibi....

I can feel death, can see its beady eyes
All these things into position
All these things we'll one day swallow whole
And fade out again and fade out again

11 Haziran 2009 Perşembe

Loreena Mckennitt Istanbul Konseri



Loreena ablayı 1995'ten beridir dinlerim. Üniversite yıllarında, İstanbul-Eskişehir tren yolculuklarımda manzarayı izlerken dinleyerek uyuya kalır, kasedin bitiş sesi ile otomatik olarak stop eden walkmenin sesi ile uyanırdım.

Yüzüklerin Efendisi serisini de aynı yolculuklar sırasında okuduğum için hep aklıma gelirdi, keşke LOTR filmi çekilse, müziklerini de Loreena yapsa derdim. En azından film çekildi ama müzikleri başkası yaptı. Herneyse, Loreena abla bu cumartesi, 13 sene sonra İstanbula'a geliyor. 13 sene önceki konseri kaçırmıştım, bu sefer gidiceğim artık derken, konser tarihine bakınca şok oldum. Kuzenimin evlenme günü!!! Elbette bu daha önemli bir durum fakat nasıl olurda bu kadar denk gelir :( Umarım bir sonraki konseri de 13 sene sonra olmaz da canlı olarak da Loreena ablayı dinleyebilirim.

9 Haziran 2009 Salı

Assassin's Creed 2

Bu videoyu izler izlemez, WOTLK yüzünden yarıda bıraktığım Assassin's Creed 'in birincisine tekrar başladım.


Arthas - Rise of the Lich King



Bu kitabı istiyorum. Ne bahtsızım ki arkadaşım İngiltere'ye kadar gitti ama kitabı bulamadı :(
Christie Golden teyze, Warcraft evreni olsun Starcraft evreni olsun kitapları ile bizi bizden alan bir yazar. Türkçe'ye ne zaman çevrilir bilemiyeceğim ama İngilizce'de olsa bu kitaba en kısa sürede ulaşmam lazım. Birde şöyle alttaki gibi bir collector's edition olanı var ki of of of.


8 Haziran 2009 Pazartesi

You are the resistance!!!

Haftasonu Hesionka ile Terminator 4 'u izledik. Gerçekten muhteşem bir film olmuş, beklentilerimi tamamiyle karşıladı, hatta bir ara filmin ortalarında ağzımın açık kaldığını farkettim. Oradan çıkınca Carrefour'a girip biraz dolandık. Bazı ürünler vardı ki, "Skynet çoktan dünyayı ele geçirme, insanlığı yok etme planlarına başlamış" dedirtti. Resmen psikolojikman bizi çökertmek için ürünler sürmüş piyasaya. Şu aşağıdaki çizgifilm VCD'lerinin kapaklarına bir bakın(VCD teknolojisi sadece 3. Dünya ülkelerinde kullanılırken, hala bizde de olması zaten akıl alacak gibi değil.)


Simbad mı?Sinbad oğlum, "m" nereden çıktı. O sağ alttaki nükleer savaş maduru Şirinbaba nedir? Bu çizgifilmi izleyen çocuk bir daha iflah olur mu?


Arkaplandaki uçan deve?!!Sağ alt köşedeki bıçaklı sayko??ve Ali Baba'nın bütün bunlara rağmen gülen tavrı?


İçinde aslan hayvanı olan her çizgifilm, default olarak Aslan Kral adını alır. Ana karakter şu albino aslan herhalde, peki yanındaki Lemur ne?O nasıl dişi aslan öyle. Aşağıdaki yavru aslanlar ayrı bir tez konusu. Evrim teorisinde yeni bir soluk. Aslanlar lemurlarla akrabadır.


Bir de şöyle bir içecek vardı. Jack Wrestler kimdir?Bu içecek sayesinde kendisi gibi olabilirmiyiz?Kutu üstündeki resime göre kendisi body building ve güreş sporu ile uğraşan bir havai fişek distribitörüdür.

5 Haziran 2009 Cuma

Kratos abi sinirlisin, arabayı ben kullaniyim.

Koşa koşa Playstation 3 alası geliyor insanın. Oyun çıkana kadar ucuzlasa bari:D


Troll'le avlanmak yasaktır

Halkta korku yarattığı için Troll'le avlanmak yasaklanmıştır.


4 Haziran 2009 Perşembe

MSN WOW geyiği

Sadece World of Warcraft oynayanların anlayabileceği bir espri geçti arkadaşımla aramızda, paylaşmadan edemedim.

ROLF:
Yarın akşam Turhal'a gidiyorum, Rep kasmaya
ROLF:
Tabard yok ama Suit giyicem hehe o da aynı işi görüyormuş
Loreathan:
Turhal ne olm
ROLF:
Tokat'ın ilçesi
Loreathan:
ahahha ne alaka
ROLF:
Hatun'un abisi evleniyor...
Loreathan:
ahhahaha

Susuz, süngersiz, ego ile araç yıkanır

Her sabah arabanın başına geldiğimde, beni şaşırtmayan klasik manzara ile karşılaşırım. Mutlaka arabanın bir taraflarına o gün bağırsakları bozuk kuşlar uğramıştır. Valla nereye parkedersem parkediyim bir şekilde lazer güdümlü pisliklerini tam benim arabanın üstüne isabet ettiriyorlar. Onlara da hak vermek lazım, ben de uçarken mıçabilsem, yere inmek için kasmazdım. Ama bilerek yapıyor olmaları lazım, yoksa her sabah her sabah da olmazki kardeşim.

Neyse sırf bu yuzden haftada 2 kez benzincilerdeki otomatik yıkama makinelerine gidiyorum. Araba yıkanırken içinde oturmak hoşuma gidiyor. Ama bazı tipler var, çok rastlıyorum bu adamlara, arabadan iniyor, araba yıkanırken huşu içerisinde dışarıdan seyrediyor. Tamam insanın hoşuna gidiyor arabanın temizlenmesi de, bu tiplerin olayı biraz daha farklı. Böyle garip bir tribe giriyorlar. Daha böyle bir artis duruş takınıyorlar. Arabayı yıkayanlara karşı böyle bi" aman dikkat et haa pahalı o araba, 10 yıl calıssan alamassın ha ha ha" tavrındalar. Arada bir bezi eline alıp kendi siliyor filan, bırak be adam yapıyorlar işte. Zaten yıkayanlarında yüzünden, "Hey Allahım yaa" tribi okunuyor. Benzin aldın diye, otomatik makinede bedava araba yıkatıyorsun, nedir o "bu araba sadece bende var, ohh benim arabamm, yıkanması bitsin bornozunu giydiricem" tripleri. Sanki yıkama sonrası şömine karşısında, ayı postu üstünde arabayla sevişicek.

Bilmiyorum belkide ben manyağım biraz, saçma sapan şeylere takılıyorum.

3 Haziran 2009 Çarşamba

Attack of the psycho keywords...Again

Google Analytics'in "hangi kelimeler aratılıp siteme ulaşılmış" özelliğinden yine bir kontrol ediyim bakalım ne fantastik sonuçlar çıkacak dedim, yine bitirdiniz beni psycho'lar. Hemen analiz edelim.

terminatör 4 izlemek istiyorum (TerminatÖr izlemek istiyorsan Terminator'un Türk versiyonunun çekilmesini bekliyeceksin. TerminatÖr 4 izlemek istiyorsan ömrün yetermi bilmem, daha ilkini çekmedi Türk sineması)

terminator 4 izlemek istiyom (Bu da Terminator'u doğru yazmış, kendi dilindeki kelimeyi yanlış yazmış, "istiyom" ne istiyon dayııı, sizin köyde sinema yokmu?)

terminatör 4 izlemek istiyorum ama nasıl (Şimdi bu sırrı açıklıyorum, Cuma günü 05/06/2009'da Terminator 4 sinemalardaa!! Sadece bilet alarak sinemada izlemen mümkün)

ben to dünki filimi aç (ben çözemedim bunu, arkadaşına sesleniyor herhalde "Bento(Şili'li kendisi) Dünkü filmi aç!")

büyü sesleri (Wouuunnnnnnvvv, portal açma sesi, oldu mu?)

erkut abiye nerede (Erkut Abiye ürünleri her yerde, marketlerde bakkallarda, Erkut Abiye Erkut Abiye Erkut Abiye... abiye de güvenilir marka...35 yıldır.)

jelibon vampir ,kon (jelibon vampir aratmışlardı önceden de ama ,kon ne? .com diyecekti herhalde)

kızlar oteliii (Bu da interneti yeni keşfetmiş, Nerden kız bulurum ben diye düşünürken Aha! niye aklıma gelmedi demiş coşkuyla kızlar oteliii yazmış. Sana bir 20 sene daha kız arkadaş yok canım)

nax gay film (Nax'ı Naxxramas'ın kısaltması olarak yazdı herhalde vay ki vay hey ki hey nasıl bir fantezi bu oğlum, kimi kimle çiftleştiricen o mekanda)

nax porno (cık cık cık)

sanal arkadaşlık istiyorum (üzüldüm lan buna)

skayn etmek (Ben dalga geçtim skayn lafı ile adamlar böyle aratmış google'da)

skayner tarayıcı fiyat (Skayner kalmadı ama Skynet çok yakında dünyaya hükmedicek, onlardan alırsın bir fiyat)

örövizyonda birinci plan şarkı kılibi (ağzına sopayla vururum senin, ne diyosun oğlum)

soyunmalı sahneler (TV'de oluyor böyle şeyler bazen, ama sen ne yaptın böyle, konulu olsun diyorsun yani)

sınemalarda verılen porno fılmlerı ızlemek uye olmadan (Eskişehir'de okurken her önünden geçtiğimizde güldüğümüz bir sinema vardı bu tarz filmler yayınlayan. Film afişlerindeki isimler inanılmaz uydurma olurdu. "Natasha Ferrari" vb. Neyse üye olmadan olmaz diyim buna geçiyim )

Bu kelimeleri bence hep aynı kişi aratmış ve aşağıdaki evde oturuyor.


2 Haziran 2009 Salı

Aha!Macera



İş seyahati nedeniyle sürekli yurtdışına gidiyorum. Bu seferki yolculuğumda 2. kez Kazakistan'aydı. Pek sıkıcı bir ülke, herneyse olay o değil, dönüş uçağım gecenin köründe saat 03:20'deydi. Otelin önündeki taksiye 00:45 gibi gideriz dedim. Adam, 00:30'da başıma dikildi hadi gidelim diye, daha ağzımı açamadan çantamı çekiştirmeye başladı. Herneyse farketmez 15 dakika dedim ve yola çıktık. İn cin top oynuyor. 15 dakika filan gittikten sonra ve şehirden çıkmaya yakın, karanlık bir sokakta şöför arabayı sağa çekti, tam önünde de bir spor araba duruyordu. Spor arabadan vücutçu tipli biri indi ve şöför de bana hiçbirşey demeden arabayı stop edip dışarı çıktı. İkisi arabanın arkasına doğru ilerlediler. 1 dakikalık bir sessizlik ve gergin bekleyişten sonra, tam anaeeam noluyo lan diyecekken, şöför hızla arabaya bindi. Arabaya binerken de ceket cebine 2 paket tıkıştırdığını gördüm...Paketler beyaz bir tozla doluydu. O anda aha macera galiba dedim, ve gergin bir şekilde havalimanına doğru yolumuza devam ettik. Neyseki sağ salim havalimanına vardım. Ama indikten sonra birden kafama dank etti. Ya bu herifler benim bavuluma birşey attıysa?Gecenin köründe havalimanı girişinde çantamı aradım taradım neyseki birşey yoktu.

Şöför alıcımıydı satıcımıydı anlamadım ama neyseki ben bu alışverişe alet etmeden olaydan ve Kazakistan'dan kurtuldum. Kazakistan'da karbonat alışverişi tehlikeli ve yasadışı bir iş herhalde diye düşünüyorum.

Bu arada Kazakistan'ın meşhur yemeği Beşparmak'ı deniyim dedim, tercümana nasıl yapılıyor diye sordum, iyi ki sormuşum...At eti sevmeyen denemesin diyeyim. Bol miktarda et ve at eti ile yapılan bir yemek. Et yok diye filan değil, at eti yemek Kazakistan'da normal karşılanıyor. Ama yani at bu be, koşar, yarışır, asil hayvandır filan dedim, yazık değil mi dedim. Bu atlar özel, yenmek için(omg!!!) yetiştirilen atlarmış.

 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...