14 Temmuz 2009 Salı

Bir sene geçti...

Geçen sene bugün babamı kaybettim... 1 sene ne kadar çabuk akıp gitti. Kendimi çok garip hissediyorum, herşey tekrar gözümde canlanıyor, halen daha bu nasıl başımıza geldi demekten kendimi alamadığım anlar oluyor.

Babamla arkadaş gibiydik. Ben evlenene kadar beraber sinemaya gitmek, yeni çıkacak olan oyunların demolarını izlemek, futbola daha ilgili olduğum dönemlerde cafelerde beraber maç seyretmek, hararetli sinema muhabbeti yapmak gibi birçok şeyi hep beraber yapardık.

Hayatımda gördüğüm en azimli, en çalışkan, en zor durumlarda bile bir çıkış yolu bulabilen veya bulabilmek için uğraşan bir insandı. Büyük, güçlü bir işadamıyken, deprem ve krizler yüzünden herşeyimizi kaybettiğimiz zamanlarda bile, evini geçindirmek için sabahın 5'inde kalkıp pastanede çalıştı. Bazı insanlar bunu kendine yediremez, iş beğenmez yapmak istemez, ama onun için her zaman çalışmak vardı, işin ne olduğu asla önemli degildi.

Hastalığının son evrelerinde bile iyileşeceğine inandı ve vazgeçmedi. Elinden geldiğince hastalığının bizim hayatımızı etkilememesine uğraştı. Ama bir gün bile benim aklımdan çıkmıyorduki...

Şimdi ne zaman sinemada senin seveceğini bildiğim bir film izlesem, içimden sen de benim gözlerimden görebiliyorsundur umarım diyorum. Ne zaman Beşiktaş bir başarı elde etse, bir maç kazansa elim telefona gidiyor, sanki seni arayabilecekmişim gibi. Ne zaman yeni çıkacak bir oyunun demosunu izlesem, "Şunların filmini de çekseler ya " deyişin aklıma geliyor.

Tüm hayatın bitmeyen bir mücadele ile geçti, hep başkaları için çırpındın, ama artık huzurlusun ve dinleniyorsun, bunu hissediyorum babacığım.

2 yorum:

[Reply] mit dedi ki...

Biliyorum acını hafifletmez ama bir de şu açıdan bak. Babanla çoğu kişinin yaşamadığı kadar güzel anılar paylaşmışsın. Tekrardan başınız sağolsun. Mekanı cennet olsun.

[Reply] Loreathan dedi ki...

Teşekkür ederim mit, gerçekten haklısın, bu yönden de bakmak lazım.

Yorum Gönder

 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...