10 Temmuz 2011 Pazar

İspanya seyahati - Madrid

Üşengeçlikten Mayıs'da yaptığım seyahati ancak yazıyorum >_<. Yine iş sebebiyle 2 gün Madrid, günübirlik Valencia ve 2 gün de Barcelona'da bulundum. İspanya'ya ilk defa geldiğim için benim için gezdiğim ülkeler tahtasına bir çentik daha atılmış oldum. 24 ülke oldu, bu gidişle daha da eklenecek. Her zaman aklıma keşke her gittiğim ülkede elimde profesyonel bir makina olsaydı diyorum. Neyse, neredeyse yarısından çoğunda fotoğraf çektim.

İspanya seyahatim Madrid'den başladı. Her bulduğum boş vakitte fotoğraf makinamı alıp kendimi sokaklara attım. En sevdiğim şeylerden biri, bilmediğim bir ülkenin sokaklarında kaybolmak ve fotoğraf çekecek enteresan anlar, mekanlar bulmaya çalışmaktır. Bunu İspanya'da fazlasıyla yaptım. Kafanızı nereye çevirseniz bir heykel, değişik bir bina var. Fotoğraf çekmek için çok fırsat veren bir ülke.

İspanya'nın bir çok kentinde, gençler daha fazla demokrasi için sokakları ve meşhur meydanları işgal etmişti, gece gündüz çadırlarda kalıp, mevcut durumu protesto ediyorlardı. Bana daha çok eğlenmeye gelmiş, abi çadırlı ortam var, manita var modunda gelmiş tayfa daha çok gibi geldi, yine de nasıl olursa olsun bir protesto yapabiliyorlar. Polis ağızlarını burunlarını kırıp, göz yaşartıcı gazla insanları dağıtmıyor. Sadece taşkınlığa karşı uzaktan izliyorlar. Ben İspanya'dan ayrıldığım sırada duyduğum kadarıyla, sokakların hijyenden uzaklaşması nedeniyle göstericilere müdahele etmeye başlamışlardı. İşte protestolardan görüntüler. Aşağıdaki meydan meşhur Puerta Del Sol meydanı. Otelime 2 dakika yürüyüş mesafesindeydi.







Protestolardan bir kaç kare çektikten sonra kendimi sokaklara, ara sokaklara atarak kaybolmaya çalıştım.(Bunu yaparken elinizde otelin adresi veya kartı olsa iyi olur, en azından başladığınız noktanın adını bilin ki sonra Belgesel kanallarındaki, "Kabusa dönen tatiller" programlarına konu olmayın:)


Madrid sokaklarını gezerken etrafta bir çok sokak sanatçısı gördüm. Neden fotoğraflarını çekmedim bilemiyorum, biraz çekindim, sanki fotoğrafı çekince arkadaşım bedavaya foto olur mu diyecekler gibi bi hisse kapıldım. Bunlardan biri vardı ki, daha sonradan keşke fotoğrafını çekseydim dedim. Bir kız, saçlarının yanları kazılı, üst kısmı kısa kesilmiş, kıyafetler hem rengarenk hem de siyah ağırlıklı, karman çorman bir giyim tarzı. Kızın elinde bildiğiniz ilkokulda çaldığımız blok flütten vardı. Ama bu dandik flütü bu kadar etkileyici çalan bir başkasına daha rastlamadım. Kız direkt FRP oyunlarındaki, LOTR vb filmlerde rastladığımız tavernalarda çalan şarkılardan çalıyordu. Bir süre kenardan izledim ama nedense elim fotoğraf makinasına gitmedi bir türlü. Sanırım bunun bir sebebi de, kız çalarken kenarda elinde şapka para toplayan erkek arkadaşı, veya arkadaşı olan tipti. Kafa gayet güzel olan abinin ensesinde de bir yavru kedi vardı. Ama kedinin varlığından haberdar değil gibi bir hali vardı. Neyse buradan tekrar başka sokaklara daldım. Fotoğraflar, fotoğraflar...






Retro ürünler satan bir dükkan

Hemen bu dükkanın yanında, inanılmaz detaylı maketler satan bir başka dükkan vardı, şu aşağıdaki fotoğraf bu tarz bir maketin dibinde girerek çektiğim bir kare.


Bir ara kendimi şöyle bir meydanda buldum. Arkadaki bina Plaza del Mayor











Madrid'de ünlü bayan sanatçıların toplu olarak eserlerinin gösterildiği bir sergi vardı. Vaktim olmadığı için gidemedim. Her yerde afişlerini görebiliyordunuz.










Yine gezerken bir Çizgiroman dükkanına denk geldim ve hemen daldım. Ama büyük hayal kırıklığı:( malesef tüm çizgiromanlar İspanyolca, sadece çizgiromanlar değil, tüm kitaplar, dergiler sadece İspanyolca. İspanya'da kitap baskısına çok önem veriliyor, kapak, kağıt kalitesi inanılmaz güzel. Ama İngilizce olarak versiyonları yok. Çizgiroman dükkanında da bir çok bilmediğim değişik çizgiroman vardı. Maalesef sadece baktım ve geçtim




Yemeklere gelince, İspanyolların meşhur Paellasını denemeden olmazdı. Ama ne yalan söyliyeyim, ben hiç tutmadım. Hele ilk denediğim acayip yağlı ve ağır geldi. İşte şöyle bir şeydi.


Buna da bir ülkede rastlamiyim, asıl o zaman şaşıracağım.


Madrid'den bu kadar. En kısa sürede Barcelona'dan devam edeceğim.

3 yorum:

[Reply] Hesionka dedi ki...

Bir sonraki seyahatinde bavula sıkışmayı planlıyorum koci.. mehmehmeh :D

[Reply] İspanya Seyahati – Barcelona – 1. Gün « Loreathan'ın Fantastik Dünyası dedi ki...

[...] Loreathan'ın Fantastik Dünyası HomeAbout You Tube Twitter Facebook ← İspanya seyahati – Madrid [...]

[Reply] matissera dedi ki...

nasıl güzel bir şehir, o nasıl mimari dedirtiyor resmen, o sergiyi nasıl merak ettimmm :) keşke o çizgi romanlardan alsaymışsın satardın olmadı ve ben alırdım :D babama verirdim :) hehe
paella'nın görüntüsünden de ağır olduğu belli oluyor ama deniz mahsülü tadı kötü müydü?

Yorum Gönder

 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...