ps3 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ps3 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Mayıs 2012 Cuma

Journey

Geçen sene trailerını bloga koyduğum Journey, en sonunda çıkmış. Oyungezer okurken incelemesini görür görmez uzun süredir düğmesine basmadığım PS3'e doğru atıldım. Artık PSN Türkiyeden online oyun alınabildiği için oyunu hemen satın aldım. Sadece 25TL. Böye bir şaheser için o kadar ucuz bir fiyat ki.


 Daha trailerlarını gördüğümde ağzım açık kalmıştı ve beni çok etkileyiceğini tahmin etmiştim. Oyunu her karesi bir tablo, bir rüya, bir başka gezegende çekilmiş film gibi. Oyuna başlar başlamaz bunların karışımı hisler içerisinde ne yapacağınızı, sizi nelerin beklediğini merak etmeye başlıyorsunuz. En azından ben öyle hissettim. Oyun o kadar huzurlu ve o kadar çaktırmadan sizi yönlendiriyor ki, sanki hep oradaymışcasına oynamaya alışıyorsunuz. 



Journey'e aslında bir oyun değil, adı üstünde bir yolculuk, bir rüyayı yönlendirmek gibi bir deneyim. Oyuna başladım ve bitirene kadar başından kalkamadım. Her anında da, helal olsun bu oyunu yapanlara demekten kendimi alamadım. Çünkü bu eser neredeyse ticari amaç gütmeyen/güdemeyecek bir yapım. Bir çok kişinin bu muymuş bu kadar övdüğü oyun diyebileceğini biliyorum. Yapımcılar da bunu biliyor olacak ki, bunu kafalarından atıp, sadece sanata odaklanmışlar. Aynı tarz sanat anlayışına sahip insanlar bir araya gelince ortaya böyle eserler çıkıyor.


Nedir peki Journey?Kısaca oyunun başında size hedef olarak gösterilen(ima edilen) bir dağa ulaşmak için çöllerden, gizemli tapınaklardan, karlı dağlardan (ki oyun sadece çölde geçiyor sanıyordum) geçtiğiniz ve sonundaki süprize benim kadar şaşıracağınızı düşündüğüm bir tecrübe. Özellikle sonu gerçekten çok güzel. Oyun bitince yapımcıların isimlerinin geçtiği ekranlarda olanları izlemeye devam edin, ancak bunun sonunda Journey'in sebebini ve amacını anlıyorsunuz.


Grafikler; olağanüstü...kumların yayılışı, kum/kar fırtınaları, karakterlerin animasyonu, kumaş animasyonları,  her şey mükemmel.
Sesler; çok bir ses yok ama olanlar da çok güzel
Müzik; Oyunun en vurucu yanı, muhteşem keman ağırlıklı bir müzik sürekli çalıyor, ve sanki müzik oyun ilerledikçe ilerliyor ve oyunun sonunda oyunla beraber bitiyor.
Oynanabilirlik; Zor bir oyun değil, çözmesi bazısı için zaman alabilir. Ama asıl eğlenceli olan, oyunda bazı bulmacaları geçmeniz için, size online katılan başka bir oyuncunun olması. Bir anda çölde karşınıza o an sizin gibi bu deneyimi yaşayan, belki bulmacalarda kaybolmuş birisi ile karşılaşıyorsunuz. Beraber ilerleyerek olayları çözüyorsunuz. Mesela çok hoşuma giden bir örnek vermek istiyorum. Karlı bölümlerin birinde, donmamak için birbirinize temas ederek yürümeniz gerekiyor. Bu sayede birbirinizi ısıtarak fırtınada donmaktan korunuyorsunuz.


İletişim için sadece tek bir nota, veya arka arkaya tuşa basarak çalınan bir melodiyi kullanıyorsunuz. Karşınızdaki ne anlıyor?Hiç bir şey:)Sanki iki, aynı dili bilmeyen yabancının bir amaç uğrunda çabalaması gibi takılıyorsunuz. Oyun sırasında oyunu dondurma ve bir süre bekleme, veya oyundan çıkıp girildiğinde karşınıza başkası çıkıyor. Kimdi bu kişi diye merak ederseniz, oyunda sırasıyla sizinle oynayanların PSN nickname'i oyun sonunda size bildiriliyor.

Ben bu oyuna on üzerinden 9 veriyorum. Uzun süredir böyle güzel bir deneyim yaşamamıştım. Hemen  Thatgamecompany firmasındaki arkadaşların tek tek elini sıkmak istiyorum. Umarım yine böyle yapımlarla karşımıza çıkarlar. Oyunun tek kötü yanı ise çok kısa olması. Ama yine de bu kadarı bile bence süper bir deneyim yaşatıyor.

13 Mayıs 2010 Perşembe

LittleBigPlanet 2 geliyor!

PS3'ümü ilk aldığımda Hesi deli gibi oynayıp bitirdiğimiz çok sevgili oyun LittleBigPlanet'ın yenisi geliyor. Debut trailer aşağıda ^_^

12 Şubat 2010 Cuma

God Of War 3 Geliyorrrrr

Az kaldı, God Of War efsanesinin 3.'sü 16 Mart'ta çıkıyor! Daha fazla salya akıtmak için hemen aşağıdaki videoyu izleyin :D (Oyunun demosundan şurada bahsetmiştim)

8 Şubat 2010 Pazartesi

Heavy Rain Demo


Hani şurada bahsetiğim, sadece PS3 için çıkacak olan Heavy Rain'in demosunu oynama şansı yakaladım :D. Normalde demo 11inde yayınlanacak ama Sony Precinct 52 adlı bir site yayınladı ve bu siteye üye olup, Heavy Rain için hazırlanmış mini bir oyunu oynayarak demoyu hemen indirebilirsiniz. Oyunun amacı bazı ipuçlarını doğru seçerek, bir cinayet araştırmasına yardımcı olmak. Ama benim gibi sabırsızlanıp, ben demoyu direk indirmek istiyorum oyunla moyunla kasamayacağım diyenler için seçmeniz gereken ip uçlarını aşağıda veriyorum. Ben nereden buldum?Internet sağolsun.

• Short cigarette (117b)

• Origami bird

• Coffee shop C ("diner" yazan)

• 117h (lastik izleri)

Bu ipuçlarını ekrandaki panodan seçiyorsunuz, dikkatli olun çünkü birbirine benzeyen ipuçları var. Dördünü de seçince delil zarfınıza ekleniyor, delilleri göndermeyi seçtiğinizde tadaaaaaaaa karşınıza bir kod geliyor. PS Store'dan kodunuzu girerek hemen Heavy Rain demosunu indirebiliyorsunuz. Demo yaklaşık 1.8gb kadar. Ama her byteına değiyor yani.

Grafikler inanılmaz güzel, oyun ise resmen sizi bir cinayet filminin içinde hissettiriyor. Öncelikle tutorial bölümünü oynuyorsunuz ve burada eski tüfek bir özel dedektif rölünde oyuna başlıyorsunuz. Oyunun adı üstünde sürekli bir yağmur var, ıssız bir ara sokakta arabanızın içindesiniz, kontroller biraz değişik ama alışınca kolay. Karakterin çeşitli yerlerinde hangi tuşa basacağınıza dair ibareler çıkıyor, mesela arabanın kapısını açacaksınız, gamepad üstündeki çubuğu yavaşça gösterilen şekilde hareket ettirince karakter kapıyı açmaya yelteniyor ve hareketi sonuna kadar götürürseniz de kapıyı açıyor. Bu kareketi sizin yapma hızınızla aynı hızda yapıyor. Çok yavaş veya hızlı hareket ederseniz karakter de size uyuyor. Ara sokakta ilerliyorsunuz, arada bir L1 tuşuna basarak karakterin o an ne düşündüğünü duyabiliyorsunuz. Sokağı geçince batakhane gibi bir otele geliyorsunuz. Resepsiyondan aradığınız kişini odasını öğrenip üst kata çıkıyorsunuz. Bu olayların hepsi çok güzel kamera açıları, müzik, ışıkla süslenerek bir filmi yaşıyor havası veriyor. Üst katta daha önce Heavy Rain teknoloji demosundaki kızla karşılaşıyorsunuz. Demekki rolü kapmış ;).

Kızı sorguya çekiyorsunuz tabi önce sizinle konuşması için ikna ederek. Bir yandan da oda da dolaşırken karakterinizin üstünde yanan tuşlara basarak, arada yatağa dayanabiliyor, veya kızın yanına oturabiliyorsunuz. Tam bir film havasında olayı yönetiyorsunuz denilebilir. Tam odadan ayrıldığınızda kızın kapısını ayı gibi bir herif yumrukluyor ve zorla içeri giriyor ve aksiyon başlıyor, kapıyı çalıp içeri girmek istiyorsunuz ama herif izin vermiyor, tekrar kapıyı yumruklayıp kapı açılınca içeri dalıyorsunuz ve kapışma başlıyor. Bu anlar çok sinematik, kavga o kadar heyecanlı ki sanki o anda siz dövüşüyorsunuz, doğru anda doğru tuşlara basarak kavgayı yönlendiriyorsunuz, basamassanız rakip üstünlük sağlıyor. Mesela şişeyi kırıp üstünüze saldırıyor doğru tuşa basarsanız kaçabiliyorsunuz basamassanız darbe alıyorsunuz, tam size vururken bu sefer tekrar doğru tuşu tutturursanız elini tutup büküyor filan. Elemanı dövünce buradaki işiniz bitiyor.

Daha sonra genç bir FBI ajanı rolüne geçiyorsunuz, yine inanılmaz şiddetli ve gerçekçi bir yağmur, bu sefer bir ceset var, çevredeki polislerle ve komiserle konuşup bilgi alıyorsunuz, ayrıca çevredeki izleri sürerek siz de ipucu bulmaya uğraşıyorsunuz. Sıradan bir adventure oyunu gibi değil, resmen olayı yaşayarak bunları yapıyorsunuz. Keşke oynarken video alabilsem de göstersem. Olmassa bu akşam preciousla bir video çekmeyi denerim:)

Oyun gerçekten muhteşem ve bu kadar sene beklediğimize değmiş. Hemen preorderımı vereceğim. PS3'ünüz varsa mutlaka dediğim yöntemle demoyu bu günden indirin.

12 Ocak 2010 Salı

Heavy Rain

Playstation 3 exclusive olarak çıkacak olan Heavy Rain, 24 Şubatta Avrupada piyasada olacakmış. Uzun süredir beklediğim bir oyun, umarım hayal kırıklığı yaratmaz. Aşağıda bir iki videosunu koydum, diğer aksiyon/adventure oyunlarına göre bayağı bir değişik olacağa benziyor. PS3 almak isteyenler veya planlayanlar için bir öneri, shopto.net PS3 fiyatları gerçekten çok uygun, bir bakın derim.



2006'da yayınlanan ilk teknoloji videosu.


Offical E3 Trailer


Gameplay videosu

25 Aralık 2009 Cuma

Uncharted 2 oyun içi videoları

Şurada bahsettiğim Uncharted 2 adlı oyun ile ilgili, oyun içi videoları buldum. Anlatarak olmuyor bari videolarını paylaşiyim dedim. Ben de oyunu oynarken aksiyondan farkedemediğim birçok detayı görmüş oldum :D. Doyamıyorum bu oyuna resmen.




18 Aralık 2009 Cuma

PS3 oyunum geldi! :D

Şurada önceden bahsettiğim, shopto.net'ten sipariş verdiğim PS3 oyunum Uncharted 2, ben Kosovadayken gelmiş :D. Dediğim gibi birşey orjinal olunca değeri kat kat artıyor, tadından yenmiyor. Şimdi ben bu oyunu kopya olarak alsaydım aynı zevki verir miydi? Asla.



Dün eve geldim, yemek yedikten sonra salonda yerlere koltukların minderlerini, üstüne de kendimi atıp cillop gibi yeni orjinal oyunumu PS3'e taktım. Salyalar akıtarak başlamasını beklerken, update olduğunu gördüm. Neyse uzun sürmedi, sonra oyun başladıııııı, zaten PS3'ün sesleri inanılmaz, bir de muhteşem grafiklerle oyun başlayınca zevkten eridim :D . İtiraf ediyorum PS3'ü ilk aldığımda, ya hata mı ettim acaba, kırk yılın başı bir oyun alıcaz anca, yatacak mı acaba alet burada diye düşünmeden edememiştim. Ama şimdi her oynadığımda iyi ki almışım diyorum. Ne grafik ayarı, ne driver ne birşey, koy oyunu, muhteşem grafiklerle, seslerle oyna :D

Oyun kısaca özetlenirse, Tomb Raider'ın erkek versiyonu bir elemanı yönettiğiniz 3rd person bir aksiyon oyunu. Tomb Raider'a göre karakterin hareketleri çok daha gerçekçi. Aksiyon dozu daha fazla. Ayrıca gizlilik de oyunda önemli bir yer tutuyor.



Neyse oyuna daldım, 2. bölümde bir de baktım eleman Istanbul'a geliyor, müzeden bir eser çalacak. Spoiler olmaması için çok detaylı anlatmiyim. Burada geçen bir konuşma biraz sinir ediyor insanı, karakterler aralarında konuşurken, "Ya yakalanırsak, sen Türk hapishanelerini nasıldır biliyormusun" filan diye bir laf ediyor. Bir ara da o hapishaneyi gösteriyor ki, sanki 3. Dünya ülkesi hapishanesi. Halen daha Midnight Express filmine gönderme gibi bir his uyandırıyor. Belki hapishanelerimizin durumu çok iyi değil ama öyle de değil yani. Neyse olur öyle şeyler oyunun suçu yok bunda :D diyerek devam ettim.

Hırsızlığı yapacağınız müzeye giriyorsunuz, Istanbul'da nerede öyle bir Müze var ben bilmiyorum. Asıl süpriz ise, müzede gezen nöbetçilerin Türkçe konuşuyor olması! Seslendirme de gayet başarılı.

Bu her zaman böyle olmuyor, Crysis adlı oyunu, destek olsun diye Türkçe versiyonunu almıştım. Seslendirmelerin birçoğu çok komikti, mesela efsane olan "Bu koduğumun Korelileri enerji silahını nereden buluyor" gibi bir laf vardı ayrıca Koreliler de bize "Yanacaksınnn Yankeeeeee" diye bağırıyordu aeuhauehae. Assassin's Creed adlı oyunda  ise düşmanlarınız olan Osmanlı askerleri "Kime boyun eğeceksin?" diye bağırıyordu, ne demekse:D



Uncharted 2'de ise nöbetçiler aralarında gayet düzgün konuşuyorlar. "Gece nöbetini sevmiyorum, uykumu alamıyorum", "Bilmemne nerede?" "Tayini çıktı artık burada çalışmıyor" gibi laflar ediyorlar. Sadece beni kovalarken arada şaşırıp "müze kapalı" diyerek kafama kafama ateş ettiler. Sarkastik bir durum gibi de düşünülebilir. Soygun sırasında neyseki kimseyi öldürmüyorsunuz, sadece bayıltıyorsunuz. Ama yine de üzüldüm, adamlar orada asgari ücretle gece nöbeti tutuyor, sen git ağzını yüzünü kır.

Oyunu büyük zevkle bir iki saat oynadım, sonra ya biterse, bitmesin sonra devam ediyim diye bıraktım ahahha.

Oyunu oynadıkça oynayasınız geliyor. Kontroller çok rahat, aksiyon çok zevkli, ve grafikler, sürekli durup etrafa bakma isteği uyandırıyor. Tüm oyun dergileri ve sitelerinden çok yüksek puanlar almış bir oyun. Şimdilik benim puanım 9.5/10 :D


10 Aralık 2009 Perşembe

Kopya oyun ve satıcıları


Yaşasın Orjinal Oyun

PS3 aldığımdan beri mecbur orjinal oyun almak zorunda kalıyorum, malum PS3 kopya oyun desteklemiyor. İyiki de öyle ama, kopya oyun oynanıp kenara atılıyor ama orjinal olanlara gözüm gibi bakıyorum ve defalarca oynuyorum, ayrıca alırken daha seçici davranıyorum.

Neyse efendim konumuza dönersek, kopya oyun sektörü nasıl mafyasal bir oluşuma dönüştü üzüntü ile izliyorum; Ben kopya oyun almıyor muyum?Malesef alıyorum ama her seferinde de içimden yine bu heriflere para kazandırdım diye üzülüyorum. Ama oyun yamyamı olduğum için her yeni çıkan ve adından söz ettiren oyunu da görmek istiyorum. Orjinal aldığım oyunlar da var elbette, ama sıralama yaparsak 1.download 2.kopyacılardan 3.orjinal olarak aldığım söylenebilir.

Eskiden kopya oyunun da bir adabı vardı, PC'lerin yeni yeni oyun oynamaya elverişli hale geldiği dönemlerde, aldığımız kopya oyunların içinde kitapçık olurdu, evet şaşırmayın, bildiğin orjinalinden kopyalanmış kitapçık. Ayrıca cd'nin üstünde neredeyse orjinali kadar iyi yapılmış baskı olurdu. O haliyle orjinalin yarısı fiyatına satsalar yine alırdım. Ama şimdi öyle mi? Oyun sektöründen zerre anlamayan, oyun isimlerini telaffuz bile edemeyen, ancak PES, Fifa, Need for Speed'den anlayan mankafa heriflerden oyun alıyoruz. Dandik bir dvd poşetine koyulmuş, uyduruk en ucuz dvd markasına çekilmiş datalar. Adamlar o kadar seri üretime geçmiş ki, oyun 2 dvd ise birine şöyle çizgiye benzer bir "1" yazıp diğerine numara vermeye bile üşeniyorlar. Ayrıca müşteri olarak değil de, elleri mecbur insanlar olarak görüyorlar bizleri. Bir tane bu tarz dükkanda adamlar yanımda porno muhabbeti yapıyorlardı, artık fenalık geldi ve suratlarına ters ters bakıp çıktım, umurları değil. Genelde dükkan sahipleri de Hesionkanın bahsettiği kekomançiler oluyor.

Bir keresinde downloadı çok uzun sürecek olduğu için bu heriflerden aldığım bir oyun içinden şöyle bir yükleme notu çıktı ki o zaman nasıl heriflerin eline düştüğümüzü anladım. Aynen şöyleydi
"Oyun rar dosyalarını bir klasöre at, oradan çıkar, setup yap, cracki içine koy" sonrasında ise aynen şöyle bir ibare, büyük puntolarla "ASLINDA KOLAY DİKATLİ OKURSAN YAPARSIN" vay vay vay, hey hey hey dedim içimden biz yıllarımızı oyun oynamaya vermişiz adamın açıklamalara hitabete bak.

Internet'ten download şansım olmadığı günlerde Kadıköy'de bir program ararken başıma gelen trajikomik olaydaki diyalog aynen şöyleydi. Garip bızdık kara bir tip yanıma yaklaştı ve...

Korsan- Abi porno lazım mı?
Loreathan- Yok ben program bakıyorum
Korsan- Her türlüsünden var ama
Loreathan- Yok kardeşim ne pornosu istemiyorum
Korsan-............bir süre bana bakıp durduğunu hissettim ve döndüm yüzüne baktım.
Korsan- Buranın pornocusu benim.
Loreathan- Sen mi oynuyorsun pornolarda?... diyerek dumura uğratıp uzaklaştım.

Uzun süredir bu tarz yerlere gitmiyorum, artık sanırım sadece download/orjinal opsiyonunu kullanacağım. Mesela shopto.net'ten PS3'için Uncharted 2 oyununu aldım geçen gün, yolda şu anda, sabırsızlıkla gelmesini bekliyorum. Böylesi çok daha tatmin edici. Tavsiye ederim fiyatlar Türkiye'den ve açık arttırma sitelerinden bile uygun bazı oyunlarda.

4 Aralık 2009 Cuma

God of War 3, Kratos abi sen ne yaptın?


Demonun açılış ekranı

Şu PS3'ü alma sebeplerimden biri de God of War 3'ün sadece PS3'te çıkacak olması. Demosu sadece şanslı bazı PSN kullanıcılarına yollanan kod sayesinde download edilebiliyordu. Ama Elune şu paylaşım sevgisi olan insanlardan razı olsun, bende bu muhteşem demoyu oynama fırsatı buldum. Yabancı bir sitede demo için kodu olan birisi hesap detaylarını paylaşmış. Eh tabi yüzlerce insan bu hesaba yüklenince, ve bir diğer kişi o uesaba sizle aynı anda bağlandığında düştüğünüzden, download sayfasına ulaşmak biraz zor oluyor. Yaklaşık 5-7 saniyede hesaptan çıkıveriyorsunuz. Ama o saniyelerde downloada basmayı başarırsanız hesaptan çıksanız bile downloada devam edebiliyosunuz. 3-4 denemede bunu başardım ve demoya sahip oldum :D

God of war title'ı almak kolay şey değil, Kratos abi bunu nasıl hakettiğini her oyunda bize kanıtlıyor. Ama bu oyunda olayı abartmış. İlk defa bir sahnede rahatsız oldum, demonun bir yerinde bir adamın(evil ama olsun) kafasını ellerinizle koparıyorsunuz, lif lif ayrılan kaslar, etleri görüyorsunuz. Sonrasında ise şöyle bir sahne var.


Elemanın üzerindeki kanlara dikkatinizi çekerim, elle kafa koparınca doğal tabi.

Tüm God of War serisinin grafikleri PS2'nin gücünü sonuna kadar zorlayan muhteşem sanat eserleriydi. 3.'sü de PS3'ün gücünü kullanarak olayı bir adım daha ileriye götürüyor. Şöyle bir örnek vermiş yapımcılar; "Sadece Kratos'un modelini PS2'de açmaya çalıştığımızda, PS2'i bunu kaldıramayıp çöküyor" demişler. Grafikler muhteşem, oynanabilirlik klasik God of War tadında, biraz daha vahşi. Oyun Mart ayında çıkacak sabırsızlıkla bekliyorum, PS3'ü aldığıma bir kez daha sevindiren bir etken oldu bu demo.

Demoyu indirmek isteyenler bana email atarak indirdiğim accountın detaylarını alabilir.

 




2 Aralık 2009 Çarşamba

Bilinçaltından taşanlar v1.1

-PS3 3.10 update'i ile artık oyunlarda aldığınız achievement olsun PSN'den satın alınan oyunlar olsun filan anında facebook'a taşınıyor. Böylece "Benim PS3'üm var, nasılda oynuyorum baksana, o müthiş grafiklerin tadına vardığım gibi ayrıca başarılar da elde ediyorum" diye arkadaşlarımı spamliyebiliyorum. Bir nevi Barış Atar'ın görgüsüz karakteri oldum çıktım.



-Merlin dizisi hiçbirşey yokken oyalıyor, hakkını yemeyeyim, fakat Arthur'un babası Kral abimiz nasıl bir mankafa, bu adam bu ülkeyi nasıl yönetiyor yahu. Küçükken düşüp kafayı taş ocağa çarpmış kesin, ondan bile büyüyü suçlar. Büyü de büyü, be dur be adam, herkes sen ne dersen onu yapıyor zaten ne tırstın bu kadar. Kimse buna "La bi SIS, SIS!!!" diye elinin tersini göstermiyor, bu da gaza geldikçe geliyor.

-Kepçoz Merlin'im benim, fireball da atsan bana hala ibiş gibi geliyorsun, ciddiye alamıyorum seni. Bir de her dragonla konuşmanda o dragon'un "Hehehe, kolaymı öyle Merlin'im tüm bilgiyi almak, azıcık bilgi veririm gerisini sen çözücen" edası ile kaçmasından ne kadar ciddiye alındığın ortaya çıkıyor. Yazık lan aslında acıdım da.



-Ya  bıraktığımdan beri zerre canım çekmiyor Wow'u, eskiden deli gibi bilgileri, haberleri okurdum şimdi Mehhh diyerek sayfayı 10 saniyeden fazla açık tutamıyorum. Azeroth'daki Loreathan'da emekliliğin tadını çıkarıyordur, gelsin tavernlar, gelsin Darnassus tatilleri.

-Bizim aşağıdaki ayu komşu var ya, hani hesi bahsetmişti zamanında, bu ayı sabahları balkonda çekiçle ceviz kırıyor. Nasıl bir ayısın sen, pardon ayı değil Yeti. Alet kullanma yeteneeği ancak bu kadar gelişmiş. Ezerek ceviz aççççhhh. Sabahın köründe kırdığı için kendimi toparlayıp yataktan kalkana kadar işini bitirmiş oluyor. Camdan iple bir ceviz kırma aleti indiricem tam gözünün önüne, vahiy geldi sanıcak, yaratık çünkü bildiğin.

-"Doom gibin oyun" lafını hatırlayan var mı?Eskiden FPS'ler, bu tarzın ilki olan Doom'un adı kullanılarak anlatılırdı çünkü karşınızdaki oyunun türünü bir türlü anlamazdı. "Hani elde silah gözüküyor, koridor var yaratıklar çıkıyor, Doom gibin oyun işte ya" diyince karşıdaki anca anlıyordu.

-Hesi'ye  renkli çıktı almak için Maltepe içinde bir kırtasiyeye girdim. Çıktı makinasının başındaki çocuk şöyle seslendi diğer arkadaşlarına, "Renkli çıktı nasıl alıyooooz". Daha ilk lafı duyduktan sonra oradan ayrılmalıydım ama o saatte başka açık yer bulamamıştım. Neyse USB'deki dosyamı almak için bilgisayarlarına taktılar, hallettiler bir şekilde. Sonra eve geldim o USB'yi bir taktım bilgisayarıma!!!Virüsssss!Hem de en iğrençlerinden. Klasörlerin kopyasını alıp gizleyip kendi oluşturduğu klasörlerin sonuna .exe koyuyor, o klasöre bir tıklıyorsun yayılmaya başlıyor. Küfür ede ede bayram tatilinde 2 ayrı virüs programı ve 1-2 tane trojan silen programla anca kurtuldum ama bayağı bir uğraştırdı.

-Anime figür/aksesuar satışı devam ediyor. Aşağıdaki bebeklere ilgi göstermesseniz çok üzülecekler benden söylemesi :D

24 Kasım 2009 Salı

PİLASTEYJIN

Playstation 3 aldım ya, tabi hemen ucuz 2. el oyun arayışına girdim, malum kopya oyun çalıştırmıyor alet ve orjinallerde hain derecede pahalı. Sahibinden.com sitesinde gezinirken şu ilanı gördüm. Yorumsuz hiç değiştirmeden yayınlıyorum aeuhaueh yorum yapacak kafa mı kaldı gülmekten.

PİLASTEYJIN YADA BİLGİSAYAR İCİN OYUN KOLU
ÜRÜN TEK TİR VE GERCEKTEN TEMİZ USB GİRİŞ UCLU BİLGİSAYAR OYUNLARINDADA KULLANILIR FUL TUŞ FOKSİYONU AKTİF CALIŞIR DURUMDADIR

İHTİYAÇ FAZLASI NOT DİGER İLANLARIMADA BAKIN




20 Kasım 2009 Cuma

PS3 alacaklara uyarı

Salyalarımı akıtarak Dubai'den aldığım PS3 ile ilgili bilmediklerimi evde deneyerek tecrübe ettim. Öncelikle en azından bir HD Ready LCD/Plazma TV'niz yok ise bu konsolun hiç bir anlamı yok. Çözünürlük PS2 gibi kalır.

LCD TV'im 2005 senesinde alınmış olduğu için(gerçi alakası olmaması gerekiyor ama) HDMI girişi yok(muş). Sadece pc monitorlerindeki gibi DVI girişi var. Eh en azından o var o da işe yarıyor diye dün HDMI/DVI kablosu aldım. Eve geldim büyük hevesle kabloyu taktım. Görüntü şok edecek kadar güzel ve net çıktı. Hemen yeni aldığım Little Big Planet adlı oyunu koydum... Sessizlik...Kablo sesi aktarmıyormuş, sadece görüntüyü aktarıyormuş. TV HDMI'dan bağlı olduğunu zannettiği için de sesi alıyorum sanıyor ve diğer ses veren çıkışları kapatıyor. /facepalm.



HDMI/DVI kablosu

Gecenin büyük bir kısmı internette buna bir çözüm aramamla geçti, malesef bir şey bulamadım. Saçma sapan 200-300USD'lik çeviriciler filan buldum anca. Herneyse bu gün yine nette araştırırken bir video gördüm. Benimle aynı sorunu olan 13-14 yaşlarında bir Ingiliz çocuk, video çekip youtube'a koymuş. Şok oldum, benimle tamamen aynı sorunu vardı ve çözmüş!Yapmam gereken tek şey, PS3'den çıkan RCA kablolarını, bu tarz girişi olan bir ses sistemine bağlamakmış. Masaüstü 2+1 ses sistemi bile oluyor. Haftasonu bir tane alıp deneyeceğim. Böylece hem ses hem görüntüden kayıp olmadan PS3 keyfi yaşayabiliyorsunuz.

Bir diğer çözüm ise TV'nizde DVI Audio In diye bir giriş var ise  3.5MM 2XRCA adlı bir aparat var, RCA kablosundaki ses kablolarını buna bağlayıp 3.5mm jak ile DVI audio in girişine takarsanız sesi bu şekilde de halledebileceğiniz söyleniyor. Sanırım önce bunu deneyeceğim, bakalım.
Edit: Bu yöntem çalıştı artık yüksek çözünürlük oynayabiliyorum ^_^

Herşeye rağmen, görüntüyü scarttan bağlayıp düşük çözünürlükte bile olsa en azından sesleri duyarak bütün gece Hesi ile Little Big Planet oynadık. I love Sony, PS3 gerçekten muhteşem.



19 Kasım 2009 Perşembe

Proud Owner of a PS3

Gana dönüşü Dubai üzerinden geldiğimiz için 5 saat kadar Dubai'de bekledik. Etraftaki elektronik eşyaların büyüsüne kapılıp kendimi oyun konsolu satan bir tanesinin önünde buldum veeee artık ben de bir PS3 sahibiyim :D

Türkiye fiyatına göre çok daha uygun olarak, hem de 250GB Slim versiyonundan aldım. Yanında 2 oyun (Şansıma Ridge Racer ve Killzone 2 çıktı) ve ekstra bir de sixaxis gamepad veren süper bir paket.



Yorgunluktan daha doğru dürüst inceleyemedim bile fakat HDMI/DVI kablom olmadığı için alete resmen küfreder gibi TV'ye scart girişinden bağladım. Sonuç olarak görüntü çözünürlüğü düşük çıktı. Yeni kablo aldım bu akşam tekrar deneyeceğim ve 720p oynamanın keyfine varacağım inşallah :D En az HD Ready olmayan bir TV'de görüntü malesef düşük kalite kalıyor o yüzden dikkat edin.

PS3'ü olanlarla PS Home üzerinden görüşürüz, oyun kapışırız ehehe:D


Neme lazım hehehehe
Edit: Direk curse'u yedim bir işe yaramadı tılsım. TV'de HDMI girişi yok, bu yüzden HDMI/DVI kablo almıştım. Snif, o kablo ses aktarmıyor, ses için scartı seçiyorum cık yine de olmuyor, bir çözüm yolu bilen varsa haber versin:(

 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...