Daha önceden Hesionka alt komşularımız anlatmıştı. Geçen gün üst komşu ile de ben muhattap olmak zorunda kaldım ki bu daha zararsız olmasına rağmen kafayı yemiş, hayvanlı teyzelerden. Aşırı hayvan sevgisi güdüp dünyadan kopmuş bir tip. Evde 2 tane kocaman sokaktan bulduğu köpek besliyor. Tamam kendi bilir besler, ama köpekler perişan halde, biri çok çok yaşlı ve hareket etmekte bile zorlanıyor. Böyle olunca da köpekleri asansörle indirip çıkarıyor. Asansöre binince de öğürmek zorunda kaldığınız anlar oluyor çünkü köpekler iğrenç kokuyor. Herneyse biz Hesionka ile merdiveni kullanıyoruz zaten sürekli.
Geçen gün yemeğimizi yemiş mutfakta otururken yukarıdan birşeyler yağdığını farkettim. Camdan dışarıya bir baktım garip birşeyler düşüyor üst pencereden. Kafamı indirip bizim camlara ve cam pervazına bakınca ortalığı kuş boku ve kuşlara koyulan yemek artıklarının götürdüğünü gördüm. Hayvanlar kendinde geçmiş bir yandan çırpınarak yemek yiyorlar bir yandan da kafamıza sıçıyolardı.
Herneyse yukarı çıktım kapı açıldı, içerisi karanlık, loş. Kadının saç baş dağınık gözler hafif çukurlara kaçmış. Yukardaki resmin biraz daha genci ve siyah saçlısı.Diyalog başladı
L- "Merhaba, cama kuşlar için yemek koymuşssunuz sanırım"
HK-"Evet yavrum koydum doğrudur" (hah doğrudur dediğine göre, koyarım ne var anlamında diyor, kibar mod takılalım)
L-"Anlıyorum ne güzel, yalnız bizim pencereler ve pencere pervazı batmış durumda, kuşlar mahvetmiş, yemek artığı ve kuş pisliği dolu her taraf."
HK-"Hemen ben gelip temizliyim"(anam noluyoruz diye bir adım geri attım)
L-"Yok Estafurullah, gerek yok ama lütfen cama yemek koymayın."
HK-"Birşey anlatıcam evladım, inanmassın hiç başıma böyle birşey gelmedi(bu sırada benm ağzın kenarı aha sıçtık dercesine bir gülümseme edasıyla hafif yukarı kalktı). "Geçen gün mutfakta yemek yapıyorum, tak tak bir ses, bir döndüm baktım bir martı, cama gelmiş benden yemek istiyor, acıkmış hayvan ve benim camıma gelmiş, ben buna nasıl seyirci kaliyim?"
L-"Anlıyorum martıyı kırmamak için yapmışssınız ama bu durumda bizi kırıyorsunuz"(gibi saçma bi laf çıktı ağzımdan)
HK-"Yok yavrum kırmam ama ben zaten kutu içine koyuyorum yemekleri Gel GEL bak içeri gel gösteriyim" merdivende bir adım daha geri attım, kadın içeriye doğru giderken kapıya doğru seslendim.
L-"Yok yok gerek yoooook anladım ben gördüm kutuyu zaten gerek yokk."Kadın geri döndü tekrar muhabbet devam etti.
HK-"Evladım ben o yemeği koymasam da kuşlar pisliyor"
L-"Biliyorum ama bu sefer şölene çevirmişler işi, aşağının halini görmeniz lazım, aşağı koysanız, bahçeye, martılar orayı da görür bence"
HK-"Yok yavrum olmaz öyle, dökülür gider orada" Benim sağ gözün kenarı seyirmeye başladı sinirle karışık gülme isteği uyanıyordu.
HK-"Ben gideceğim zaten yavrum"
L-"Nereye" banane aslında gidiyor işte ne güzel ama ağzımdan çıkıverdi.
HK-"Tatile gideceğim, eşim ameliyat oldu onun yanına"
L-"Tamam peki, ama ne olur o kutuyu oraya koymayın"
HK-"Kuru yem koyucam bu sefer söz" Kadın anlamamakta ısrar ediyordu
L-"Kuru mama koysan kuru mu sıçacaklar!!!, ağzıma sıçtın be kadın susss!!! kuşuna başlatıcaksın manyakkkk, oraya bir kuş sıçsınnnn, av tüfeği ile yukarı ateş edeceğim kuş muş kalmayacak" demedim tabi diyesim geldi sadece. Ateş etmem zaten asla bir hayvana zarar vermem, suç onların değil oraya yemek koyanın neyse.
L-"Kuru yem de koysanız farketmez, yine pisleyecekler"
HK-"Ne olur anlayın cocuğum ben böyleyim, hayvanları çok seviyorum, Allah'ın işi o martı onca yer içinde bana geldi, gideceğim zaten yakında"
L-"Lütfen bir daha kap koymayın, teşekkürler, iyi akşamlar"
Dedim ve sabah kalkıp işe giderken kadının camına baktığımda yine o kutunun orda durduğunu ve güvercinlerin bana bakarak "Hey lanet herif burası bizim bölgemiz, kıçını tekmeleriz , defol git yoksa arabana da sıçarız, dercesine yemek yiyişlerini gördüm". Sanırım yeni bir komşu macerası bizi bekliyor.
Geçen gün yemeğimizi yemiş mutfakta otururken yukarıdan birşeyler yağdığını farkettim. Camdan dışarıya bir baktım garip birşeyler düşüyor üst pencereden. Kafamı indirip bizim camlara ve cam pervazına bakınca ortalığı kuş boku ve kuşlara koyulan yemek artıklarının götürdüğünü gördüm. Hayvanlar kendinde geçmiş bir yandan çırpınarak yemek yiyorlar bir yandan da kafamıza sıçıyolardı.
Herneyse yukarı çıktım kapı açıldı, içerisi karanlık, loş. Kadının saç baş dağınık gözler hafif çukurlara kaçmış. Yukardaki resmin biraz daha genci ve siyah saçlısı.Diyalog başladı
L- "Merhaba, cama kuşlar için yemek koymuşssunuz sanırım"
HK-"Evet yavrum koydum doğrudur" (hah doğrudur dediğine göre, koyarım ne var anlamında diyor, kibar mod takılalım)
L-"Anlıyorum ne güzel, yalnız bizim pencereler ve pencere pervazı batmış durumda, kuşlar mahvetmiş, yemek artığı ve kuş pisliği dolu her taraf."
HK-"Hemen ben gelip temizliyim"(anam noluyoruz diye bir adım geri attım)
L-"Yok Estafurullah, gerek yok ama lütfen cama yemek koymayın."
HK-"Birşey anlatıcam evladım, inanmassın hiç başıma böyle birşey gelmedi(bu sırada benm ağzın kenarı aha sıçtık dercesine bir gülümseme edasıyla hafif yukarı kalktı). "Geçen gün mutfakta yemek yapıyorum, tak tak bir ses, bir döndüm baktım bir martı, cama gelmiş benden yemek istiyor, acıkmış hayvan ve benim camıma gelmiş, ben buna nasıl seyirci kaliyim?"
L-"Anlıyorum martıyı kırmamak için yapmışssınız ama bu durumda bizi kırıyorsunuz"(gibi saçma bi laf çıktı ağzımdan)
HK-"Yok yavrum kırmam ama ben zaten kutu içine koyuyorum yemekleri Gel GEL bak içeri gel gösteriyim" merdivende bir adım daha geri attım, kadın içeriye doğru giderken kapıya doğru seslendim.
L-"Yok yok gerek yoooook anladım ben gördüm kutuyu zaten gerek yokk."Kadın geri döndü tekrar muhabbet devam etti.
HK-"Evladım ben o yemeği koymasam da kuşlar pisliyor"
L-"Biliyorum ama bu sefer şölene çevirmişler işi, aşağının halini görmeniz lazım, aşağı koysanız, bahçeye, martılar orayı da görür bence"
HK-"Yok yavrum olmaz öyle, dökülür gider orada" Benim sağ gözün kenarı seyirmeye başladı sinirle karışık gülme isteği uyanıyordu.
HK-"Ben gideceğim zaten yavrum"
L-"Nereye" banane aslında gidiyor işte ne güzel ama ağzımdan çıkıverdi.
HK-"Tatile gideceğim, eşim ameliyat oldu onun yanına"
L-"Tamam peki, ama ne olur o kutuyu oraya koymayın"
HK-"Kuru yem koyucam bu sefer söz" Kadın anlamamakta ısrar ediyordu
L-"Kuru mama koysan kuru mu sıçacaklar!!!, ağzıma sıçtın be kadın susss!!! kuşuna başlatıcaksın manyakkkk, oraya bir kuş sıçsınnnn, av tüfeği ile yukarı ateş edeceğim kuş muş kalmayacak" demedim tabi diyesim geldi sadece. Ateş etmem zaten asla bir hayvana zarar vermem, suç onların değil oraya yemek koyanın neyse.
L-"Kuru yem de koysanız farketmez, yine pisleyecekler"
HK-"Ne olur anlayın cocuğum ben böyleyim, hayvanları çok seviyorum, Allah'ın işi o martı onca yer içinde bana geldi, gideceğim zaten yakında"
L-"Lütfen bir daha kap koymayın, teşekkürler, iyi akşamlar"
Dedim ve sabah kalkıp işe giderken kadının camına baktığımda yine o kutunun orda durduğunu ve güvercinlerin bana bakarak "Hey lanet herif burası bizim bölgemiz, kıçını tekmeleriz , defol git yoksa arabana da sıçarız, dercesine yemek yiyişlerini gördüm". Sanırım yeni bir komşu macerası bizi bekliyor.
10 yorum:
Hayvan sevgisi şart birşey ama bu abla biraz abartmış. Hem başkalarının haklarına da saygılı olmak lazım. Yönetici ile filan görüşsen bu durumu?
Malesef yönetici Hesi'nin bahsetiği alt komşu. Kendileri He-Man'deki hayvan adamın amca oğlu olur.
HK-"Kuru yem koyucam bu sefer söz"
L-"Kuru mama koysan kuru mu sıçacaklar!!!
Koptum ehehe! :D
@Style by T
heheh di mi ama:D?
ahahaha :D pek güldüm, zor böyle apartman teyzeleriyle uğraşmak. Bizdede var ama bizim ki hayvan düşmanı sayılır, birde basamaklardan birine basınca - sensör mü var anlamadım - pattadanak çıkıyor gecenin 3 ü bile olsa :D dahası kendisi ananem olur. sadece bize değil oturduğumuz binadaki diğerkomşuyada aynı şekilde. bir ara abartmıştı sokakta tanıdık tanımadık kim varsa nereye gittiğini soruyordu. Birde karşı evde var kedi sevgisi ile bürünüp evde kalmış bir abla. mahallenin bütün kedilerini yemliyor hemde bizim arabaların üstünde. Mesken tutular arabaları. Hesi'yle sana bol sabır diliyorum.
Hayvanlar kendinde geçmiş bir yandan çırpınarak yemek yiyorlar bir yandan da kafamıza sıçıyolardı.
hay allah koptum kardeşim yazına haahahaha,
gülüyorum kusura bakma :))) öyleleri ile uğraşılmaz da allah kolaylık versin ne diyeyim.
işte benim de en korktuğum şey ihtiyarlayınca 20 kedili deli kadın olmak:)
@Judy Abbott
Allah'ta beni güldürsün değil mi hehe:D
20 kedili kadın mı? omg.... bizim apartmana taşınma yeter:D
@gn hanım
Ananeye saygı hörmet ellerinden öperim:D Ama judy abbott a yukarıda söylediğim gibi, mümkünse bizim apartmana taşınmasınlar:D
Ben Stiller'ın Duplex (Çatı Katı) diye bi filmi vardı bilmem hatırlar mısın? Oradaki yaşlı bayan geldi birden gözümün önüne :)
İzlemedim mit :) ediniyim de izliyim bari.
Yorum Gönder