26 Ağustos 2009 Çarşamba

Fantastik Diyaloglar

Hayat boyu hepimizin karşılaştığı, kulak misafiri olduğu garip diyaloglar oluyor. Bana rastgelenleri paylaşiyim dedim.

Bir kız bir de herif, Kadıköy'de Süreyya sinemasının önünde birbirlerine 10m uzaklıktan seslenerek şöyle diyorlardı.

E-Kızım gelsene burayaaa

K-Hayır gelmem sen geliceksin!!

E-Kızım gel şuraya diyorum sinirlendirme beni

K-O zaman ortada buluşalımm

Ortada nasıl bir buluşma yaşadılar bakamadan hızlı adımlarla uzaklaşmıştım.

*****

Bir diğer diyolag da ben de olaya dahil oldum. Yüzüklerin Efendisi ilk bölüm bitmiş, ben koltukta filmden aldığım tattan mayışmış bir şekilde otururken arkamdan şöyle bir kız sesi geldi

K-Eeeee film bitti yüzüğü yok edemediler ne biçim iş bu?

Bunu duyar duymaz, bir açıklama yapma isteği ile veya da "yuh yani bu filme gelirken hiç mi haberin yoktu trilogy olacağından" demek için arkamı döndüğüm anda sinemanın ışıkları da yandı. karşımda arkadaşım duruyordu. Şaşkınca bakakaldım sadece ve ağzımdan şu çıktı

L-Yuh Burcu!!!Sen ha?

Kız da bakakaldı. Ne diyor bu daha merhaba demeden demiştir.

*****

Eskişehirde öğrenciyken bir gün arkadaşımla canımız profiterol çekmişti(şimdi de çekti iyi mi). Bir pastaneye girdik ve fiyat sorduk 2.5TL dedi. Sonra bir başka yere sorduk;

L-Profiterol ne kadar

P-5TL

L-Ne?Yan tarafta 2.5TL bunun farkı ne?

P-Bunun Malzemesi farklı(kafayı yana yatırarak ve e haliyle modunda bir bakışla diyor)

L-İsviçre çikolatasından mı yapılma, 2 katı olmasının sebebi ne?

P-Malzeme farklı işte

L-Altın mı serpilmiş içine?

P-Malzeme farklı ya işte o yüzden fark oluyor... Filan diye birşey geveledi de nedir kardeşim o malzeme, gizli formül mü ne yani?

L-Ben altınsız olan yan taraftan alacağım. Dedim ve çıktık

*****

Bir diğeri de düğünümüzde gerçekleşmişti. Nikahımızı kıyan Selami Öztürk, "Hesionka ile evlenmeyi kabul ediyor musun?" kısmında başka bir şey sordu

S.Ö-Blablabla evlenmek için başvurdunuz değil mi?

Diye bir şey sordu. Ben de tabi diğer soruya evet demeye odaklanmış, suratıma tutulmuş spotların sıcağından yamulmuşken

L- Efendiiim???

Diye cevap verdim, tabi herkes koptu. Be adam direk sor soruyu zaten gerilmişim:D

*****

Rahmetli babannemle resim albümlerine bakarken aramızda geçen bir diyalog

L-Babanne bu resimdekiler kim?

B-He nebiliyim hepsi öldü gitti zaten.

L-Gulp

*****

Askerde Turizm jandarması görevi ile Bodrum/Gümüşlük'teki küçük bir karakola verilmiştim. Doğu'dan gelen bir arkadaş (ki çocukcağız köyünden dışarı bile hiç çıkmamış, almışlar Bodrum'da turizm jandarması yapmışlar.)ile aramızda geçen diyalog

A-Loreathan ağabey bak pırıl pırıl oldum

L-Hayrola ne yaptın?

A-Abi banyodaki toz ile yıkandım, baya köpürdü tertemiz yaptı

L-.........hangi.....hangi toz?

A-Şuradaki (Gösterdiği yerde çamaşır deterjanı duruyordu...lavantalı hem de)

L-Canım onla yıkanma, o olmaz onu şey yapma kullanma onla olmaz oldu mu?

Diye gevelemekten başka birşey yapamadım.

*****

Yine askerde aynı karakolda bir başka diyalog. Karakoldaki diğer çocukların hepsi ilkokul mezunuydu ve sadece bir tanesi lise mezunu olmayı başarmıştı. Bununla sürekli övünüyor, kendini diğerlerinden bilgi açısından üstün görüyordu. Bir gün TV'de Etna yanardağının patladığına dair bir haber çıkmıştı ve diyalog aynen şöyle gelişti

A-Loreathan ağabey, Etna yanardağı Japonya'da değil mi?(Etrafına da he he nasıl da biliyorum edasıyla bakıyor)

L-Olur mu oğlum Sicilya'da, Japonya ne alaka? Dedim ve diğer askerler gülmeye başladı. Eleman çok bozuldu ve bana doğru hafifçe eğilerek fısıltıyla.

A-Japonyada'da sınırı var ama... Dedi

Daha fazla konuyu uzatmadım dışarı çıkıp orada koptum.

*****

Bu da manyak kuzenimle yemekte tuzu istememle başlayan anlamsız kafiyeler dizisi diyaloğu.

L-Tuzu ver

K-Gulliver

L-Kluivert

*****

Yine Eskişehir'de bizim zamanımızda korkunç olan Arı sinemalarında geçen bir diyalog. Filme 6 kişi filan gitmiştik. Yer gösterici yerimizi gösterdi ve bahşiş 3-5 birşey verdik.

YG-Yeterli değil

L-Ne yeterli değil?

YG-6 kişisiniz bahşiş yeterli değil

L-Sırtında getirip koltuğumuza yavaşça bıraksan belki ama fener tutup şurası diyerek yaptığın iş için fazla bile.

Dedim ve homurdanarak gitti. Aslında kusura bakma sana da ayıp oldu diyerek elinden geri almak lazımdı bahşişi.

Sizin de enteresan diyolaglarınızı bekliyorum, aranızdan seçeceğim bir kişiye, bloguma ömür boyu üyelik hediye edeceğim ehauheau:)

9 yorum:

[Reply] mit dedi ki...

muhahaha :) Koptum ya, sağolasın. Moralim bozuktu, keyfim yerine geldi sayende. Eline sağlık...

[Reply] Loreathan dedi ki...

@mit

:D Sevindim. Moralini de bozma boşver herneyse deymez.

[Reply] noraashira dedi ki...

Benim yaşadığım en bomba dialog babamlaydı. Gece valiz hazırlamaktan çok geç yatmıştım, sabahın köründe de otobüse yetişmek için erkenden kalkmıştım, algım daha kapalı. Babam beni otobüse bırakacak. Arabada gidiyoruz. Aynen şöyle bir muhabbet oldu :)

Baba - Otobüste sakın ikram kabul etme

Ben - İkram vermiyorlar zaten topkek veriyorlar ( İkram diye bisküvi vardı piyasada)

Babamın bana bakışını asla unutamam :)

[Reply] Loreathan dedi ki...

@noranıngemisi

Hahhaha süpermiş yaw koptum:D

[Reply] corcorella dedi ki...

AYYY :D ehueheu ..
ben bloguma yazıyorum arada yasadıgım ılgınc dıyalogları.cün/eşim olur cok farklı tepkıler verıyo bazen...

[Reply] Loreathan dedi ki...

@gulen ERBAŞLI

Bekliyoruz efendim bizimle de paylaşın.:D

[Reply] nora dedi ki...

Ahueuehe babannenin tepki muhteşem :D:DD

Ben de kendi yazılarımdan birinden alıntı yaparaktan anlatayım hemen :

Sıcak bir Beşiktaş öğleden sonrasında 10dk lık mesafeyi yürümeye üşenip Ortaköy'e gitmek üzere otobüse bindim. Çırağan Caddesinde ferah ferah eteklerim uçuşarak yürümek varken, tıklım tıklım dolu, tanımadığım ve muhtemelen bir daha hiç görmeyeceğim birçok yabancıyla otobüs kisvesi altında samimi bir şekilde yol alıyordum... Orta kapıya yaslanmış, gömlek düğmeleri boğazına kadar kapalı ancak kravatsız bir adamla kalabalık gereği samimi bir şekilde seyir halindeyiz. Adam telefonda ve kullandığı jargon dolayısıyla kendisinin muhafazakar retikulum olduğunu anlıyoruz. Bu şaşırtıcı bir şey değil. İki kişiyiz ve ampul olan o.

İzafiyet teorisi çerçevesinde verdiğim pozdan ötürü 10 dakikalık yol bitmek bilmiyor ve ben de mösyö ampul'ün konuşmalarına kulak kesiliyorum. Hattın diğer ucundaki bayan "Cilveliköy"den katılıyor anladığım kadarıyla çünkü bariz fingirdeşiyorlar. Duymamazlıktan gelemiyorum, dünya ahiret manitasıyla flört eden bu arkadaş benim hayal ürünüm değil, düpedüz gerçek. Şaşırıyorum. Biraz da komik buluyorum. Konuşmanın gittiği yönden tedirginlik duymaya başlıyorum. Ben bunları yaparken, bu enerji tasavvuflu ampul abi , ineceğim durağa 5 saniye kala, bombayı patlatıyor; yatak odası sesiyle ağzından şu cümle çıkıyor:

"Başörtün ne renk?"


Dumur.

[Reply] Loreathan dedi ki...

@nora

Ahahah sabah sabah koptum süpermiş, dumur ötesi

"muhafazakar retikulum" ahhah:D

[Reply] nora dedi ki...

Tihihihihi :D

Yorum Gönder

 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...